تَرْكَنُ
11:113
تَرْكَنُوا
terkenū
meyletmeyin
Fiil
2. şahıs, Eril, Çoğul
Şimdiki/Geniş Zaman
وَلَا تَرْكَنُوا إِلَى الَّذِينَ ظَلَمُوا فَتَمَسَّكُمُ النَّارُ وَمَا لَكُمْ مِنْ دُونِ اللَّهِ مِنْ أَوْلِيَاءَ ثُمَّ لَا تُنْصَرُونَ
Ve lâ terkenû ilellezîne zalemû fe temessekumun nâru ve mâ lekum min dûnillâhi min evliyâe summe lâ tunsarûn(tunsarûne).
Zulmedenlere eğilim göstermeyin! Yoksa ateş sizi sarmalar. Allah´tan başka dostlarınız kalmaz, size yardım de edilmez.
|
تَرْكَنُ
17:74
تَرْكَنُ
terkenu
yanaşacaktın
Fiil
2. şahıs, Eril, Tekil
Şimdiki/Geniş Zaman
وَلَوْلَا أَنْ ثَبَّتْنَاكَ لَقَدْ كِدْتَ تَرْكَنُ إِلَيْهِمْ شَيْئًا قَلِيلًا
Ve lev lâ en sebbetnâke lekad kidte terkenu ileyhim şey’en kalîlâ(kalîlen).
Eğer biz seni sağlamlaştırmamış olsaydık, yemin olsun, onlara birazcık meylediverecektin.
|
رُكْن
11:80
رُكْنٍ
ruknin
bir yere
İsim
Eril
Mecrûr İsim
Belirsiz
قَالَ لَوْ أَنَّ لِي بِكُمْ قُوَّةً أَوْ آوِي إِلَىٰ رُكْنٍ شَدِيدٍ
Kâle lev enne lî bikum kuvveten ev âvî ilâ ruknin şedîd(şedîdin).
Dedi: "Ah, size karşı koyacak bir gücüm olsaydı yahut sağlam bir kaleye sığınabilseydim."
|
رُكْن
51:39
بِرُكْنِهِ
biruknihi
yanını
İsim
Eril
Mecrûr İsim
فَتَوَلَّىٰ بِرُكْنِهِ وَقَالَ سَاحِرٌ أَوْ مَجْنُونٌ
Fe tevellâ bi ruknihî ve kâle sâhırun ev mecnûnun.
O tüm gücüyle/tüm seçkin adamlarıyla birlikte yüz çevirdi ve şöyle dedi: "Bir büyücü yahut mecnun."
|