دَعْ
33:48
وَدَعْ
ve deǎ’
ve aldırma
Fiil
2. şahıs, Eril, Tekil
Emir Kipi
وَلَا تُطِعِ الْكَافِرِينَ وَالْمُنَافِقِينَ وَدَعْ أَذَاهُمْ وَتَوَكَّلْ عَلَى اللَّهِ ۚ وَكَفَىٰ بِاللَّهِ وَكِيلًا
Ve lâ tutııl kâfirîne vel munâfikîne veda’ezâhum ve tevekkel alâllâh(alâllâhi), ve kefâ billâhi vekîlâ(vekîlen).
İnkârcılara, ikiyüzlülere itaat etme, onların ezalarına aldırma; Allah´a tevekkül et. Vekil olarak Allah yeter.
|
مُسْتَوْدَع
6:98
وَمُسْتَوْدَعٌ
ve mustevdeǔn
ve emanet yeri vardır
İsim
İstif’al Kalıbı
Edilgen
Eril
Merfû` İsim
Belirsiz
وَهُوَ الَّذِي أَنْشَأَكُمْ مِنْ نَفْسٍ وَاحِدَةٍ فَمُسْتَقَرٌّ وَمُسْتَوْدَعٌ ۗ قَدْ فَصَّلْنَا الْآيَاتِ لِقَوْمٍ يَفْقَهُونَ
Ve huvellezî enşeekum min nefsin vâhıdetin fe mustekarrun ve mustevda’(mustevdaun), kad fassalnal âyâti li kavmin yefkahûn(yefkahûne).
Sizi bir tek canlıdan vücuda getiren O´dur! Bu oluşumda bir karar kılma yeri var, bir de emanet olarak kalma yeri. İyice araştırıp kavrayan bir topluluk için ayetleri biz tam bir biçimde ayrıntılı kıldık.
|
مُسْتَوْدَع
11:6
وَمُسْتَوْدَعَهَا
ve mustevdeǎhā
ve emanet bırakıldığı yeri
İsim
İstif’al Kalıbı
Edilgen
Eril
Mansûb İsim
وَمَا مِنْ دَابَّةٍ فِي الْأَرْضِ إِلَّا عَلَى اللَّهِ رِزْقُهَا وَيَعْلَمُ مُسْتَقَرَّهَا وَمُسْتَوْدَعَهَا ۚ كُلٌّ فِي كِتَابٍ مُبِينٍ
Ve mâ min dâbbetin fil ardı illâ alâllâhi rızkuhâ ve ya´lemu mustekarrehâ ve mustevdeahâ, kullun fî kitâbin mubîn(mubînin).
Yerde hiçbir debelenen yoktur ki, rızkı Allah´ın üzerinde olmasın. O, onun karar kıldığı noktayı da bilir, emanet edildiği yeri de. Herşey, apaçık bir Kitap´tadır.
|
وَدَّعَ
93:3
وَدَّعَكَ
veddeǎke
seni bırakmadı
Fiil
Tef’il Kalıbı
3. şahıs, Eril, Tekil
Geçmiş Zaman
مَا وَدَّعَكَ رَبُّكَ وَمَا قَلَىٰ
Mâ veddeake rabbuke ve mâ kalâ.
Rabbin seni terk etmedi, sana darılmadı da.
|