وَجِلَة
23:60
وَجِلَةٌ
veciletun
ürpererek
Sıfat
Dişil, Tekil
Merfû` İsim
Belirsiz
وَالَّذِينَ يُؤْتُونَ مَا آتَوْا وَقُلُوبُهُمْ وَجِلَةٌ أَنَّهُمْ إِلَىٰ رَبِّهِمْ رَاجِعُونَ
Vellezîne yu’tûne mâ âtev ve kulûbuhum veciletun ennehum ilâ rabbihim râciûn(râciûne).
Onlar ki, verdiklerini, Rablerine dönecekleri için kalpleri ürpererek verirler;
|
وَجِلَتْ
8:2
وَجِلَتْ
vecilet
ürperir
Fiil
3. şahıs, Dişil, Tekil
Geçmiş Zaman
إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذِينَ إِذَا ذُكِرَ اللَّهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَإِذَا تُلِيَتْ عَلَيْهِمْ آيَاتُهُ زَادَتْهُمْ إِيمَانًا وَعَلَىٰ رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَ
İnnemel mu´minûnellezîne izâ zukirallâhu vecilet kulûbuhum ve izâ tuliyet aleyhim âyâtuhu zâdethum îmânen ve alâ rabbihim yetevekkelûn(yetevekkelûne).
İnanmış olanlar ancak o kişilerdir ki, Allah anıldığında yürekleri ürperip titrer ve onlara Allah´ın ayetleri okunduğunda, bu onların imanlarını artırır. Ve onlar yalnız Rablerine güvenip dayanırlar.
|
وَجِلَتْ
15:53
تَوْجَلْ
tevcel
korkma
Fiil
2. şahıs, Eril, Tekil
Şimdiki/Geniş Zaman
قَالُوا لَا تَوْجَلْ إِنَّا نُبَشِّرُكَ بِغُلَامٍ عَلِيمٍ
Kâlû lâ tevcel innâ nubeşşiruke bi gulâmin alîm(alîmin).
"Korkma! Biz sana bilgin bir oğlan müjdeliyoruz." dediler.
|
وَجِلَتْ
22:35
وَجِلَتْ
vecilet
titrer
Fiil
3. şahıs, Dişil, Tekil
Geçmiş Zaman
الَّذِينَ إِذَا ذُكِرَ اللَّهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَالصَّابِرِينَ عَلَىٰ مَا أَصَابَهُمْ وَالْمُقِيمِي الصَّلَاةِ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَ
Ellezîne izâ zukirallâhu vecilet kulûbuhum vas sâbirîne alâ mâ esâbehum vel mukîmis salâti ve mimmâ razaknâhum yunfikûn(yunfikûne).
Onlar öyle insanlardır ki, Allah anıldığında kalpleri titrer; başlarına gelene sabrederler, namazı gözetirler. Ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan infak ederler.
|
وَجِلُون
15:52
وَجِلُونَ
vecilūne
korkuyoruz
İsim
Eril, Çoğul
Merfû` İsim
إِذْ دَخَلُوا عَلَيْهِ فَقَالُوا سَلَامًا قَالَ إِنَّا مِنْكُمْ وَجِلُونَ
İz dehalû aleyhi fe kâlû selâmâ(selâmen), kâle innâ minkum vecilûn(vecilûne).
Hani onun yanına girmişlerdi de "Selam!" demişlerdi. O da "Biz sizden korkuyoruz." diye konuşmuştu.
|