KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


KÖK KELİMELER DİZİNİ

    

Kh-Ra-Sad      خ ر ص 

Uydurmak, yalan söylemek

Kur'an'da bu kökten türetilmiş kelimeler toplamda 5 kez geçiyor.

Gövde(ler)

1 kez خَرَّٰصُون
4 kez يَخْرُصُ

işaretine tıklayarak ilgili ayetin alternatif meallerine ve içerdiği diğer kelimelerin köklerine gidebilirsiniz.


خَرَّٰصُون
[HyperLink1] 51:10     الْخَرَّاصُونَ     l-ḣarrāSūne     yalancılar
 
İsim         Eril, Çoğul    Merfû` İsim    
    

قُتِلَ الْخَرَّاصُونَ

Kutilel harrâsûne.

Kahrolsun o düzenbaz yalancılar,
 


يَخْرُصُ
[HyperLink1] 6:116     يَخْرُصُونَ     yeḣruSūne     saçmalıyorlar
 
Fiil         3. şahıs, Eril, Çoğul  Şimdiki/Geniş Zaman      
    

وَإِنْ تُطِعْ أَكْثَرَ مَنْ فِي الْأَرْضِ يُضِلُّوكَ عَنْ سَبِيلِ اللَّهِ ۚ إِنْ يَتَّبِعُونَ إِلَّا الظَّنَّ وَإِنْ هُمْ إِلَّا يَخْرُصُونَ

Ve in tutı’ eksere men fîl ardı yudıllûke an sebîlillâh(sebîlillâhi), in yettebiûne illez zanne ve in hum illâ yahrusûn(yahrusûne).

Yeryüzündeki insanların çoğunluğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar. Sadece sanıya uyarlar onlar ve sadece saçmalarlar.
 


يَخْرُصُ
[HyperLink1] 6:148     تَخْرُصُونَ     teḣruSūne     saçmalıyorsunuz
 
Fiil         2. şahıs, Eril, Çoğul  Şimdiki/Geniş Zaman      
    

سَيَقُولُ الَّذِينَ أَشْرَكُوا لَوْ شَاءَ اللَّهُ مَا أَشْرَكْنَا وَلَا آبَاؤُنَا وَلَا حَرَّمْنَا مِنْ شَيْءٍ ۚ كَذَٰلِكَ كَذَّبَ الَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ حَتَّىٰ ذَاقُوا بَأْسَنَا ۗ قُلْ هَلْ عِنْدَكُمْ مِنْ عِلْمٍ فَتُخْرِجُوهُ لَنَا ۖ إِنْ تَتَّبِعُونَ إِلَّا الظَّنَّ وَإِنْ أَنْتُمْ إِلَّا تَخْرُصُونَ

Seyekûlullezîne eşrekû lev şâallâhu mâ eşreknâ ve lâ âbâunâ ve lâ harremnâ min şey’(şey’in), kezâlike kezzebellezîne min kablihim hattâ zâkû be’senâ, kul hel indekum min ilmin fe tuhricûhu lenâ, in tettebiûne illez zanne ve in entumillâ tahrusûn(tahrusûne).

Şirke batanlar şöyle diyecekler: "Allah dileseydi, ne biz şirke sapardık ne de atalarımız. Hiçbir şeyi haram da yapmazdık." Onlardan öncekiler de azabımızı tadıncaya kadar bu şekilde yalanlamışlardı. De ki: "Yanınızda, önümüze çıkaracağınız bir ilminiz var mı? Zandan başka bir şeye uymuyorsunuz. Sadece saçmalıyorsunuz siz."
 


يَخْرُصُ
[HyperLink1] 10:66     يَخْرُصُونَ     yeḣruSūne     saçmalıyorlar
 
Fiil         3. şahıs, Eril, Çoğul  Şimdiki/Geniş Zaman      
    

أَلَا إِنَّ لِلَّهِ مَنْ فِي السَّمَاوَاتِ وَمَنْ فِي الْأَرْضِ ۗ وَمَا يَتَّبِعُ الَّذِينَ يَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ شُرَكَاءَ ۚ إِنْ يَتَّبِعُونَ إِلَّا الظَّنَّ وَإِنْ هُمْ إِلَّا يَخْرُصُونَ

E lâ inne lillâhi men fîs semâvâti ve men fîl ard(ardı), ve mâ yettebiullezîne yed´ûne min dûnillâhi şûrekâ(şûrekâe), in yettebiûne illez zanne ve in hum illâ yahrusûn(yahrusûne).

Gözünüzü açın! Göklerde kim var yerde kim varsa Allah´ındır! Allah´ın yanında başka şeylere yalvaranlar, ortak koştuklarına uymuyorlar/Allah´ın yanında ortaklara yalvaranlar neyin ardı sıra gidiyorlar? Onlar sadece sanıya uyuyorlar ve onlar sadece saçmalıyorlar.
 


يَخْرُصُ
[HyperLink1] 43:20     يَخْرُصُونَ     yeḣruSūne     saçmalıyorlar
 
Fiil         3. şahıs, Eril, Çoğul  Şimdiki/Geniş Zaman      
    

وَقَالُوا لَوْ شَاءَ الرَّحْمَٰنُ مَا عَبَدْنَاهُمْ ۗ مَا لَهُمْ بِذَٰلِكَ مِنْ عِلْمٍ ۖ إِنْ هُمْ إِلَّا يَخْرُصُونَ

Ve kâlû lev şâer rahmânu mâ abednâhum, mâ lehum bi zâlike min ilmin in hum illâ yahrusûn(yahrusûne).

Bir de dediler ki: "Rahman dileseydi, onlara tapınmazdık." Bu konuda hiçbir bilgileri yoktur. Sadece saçmalıyorlar.