KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     10 : 43   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَمِنْهُمْ ve minhum ve onlardan vardır
مَنْ men kimseler
يَنْظُرُ yenZuru bakan(lar)
إِلَيْكَ ileyke sana
أَفَأَنْتَ efeente sen
تَهْدِي tehdī doğru yola iletebilecek misin?
الْعُمْيَ l-ǔmye körleri
وَلَوْ velev ve eğer
كَانُوا kānū
لَا
يُبْصِرُونَ yubSirūne görmüyorlarsa
 
Ayet Meali

Ve minhum men yanzuru ileyk(ileyke), e fe ente tehdil umye ve lev kânû lâ yubsırûn(yubsırûne).



Elmalı Hamdi Yazır

İçlerinden sana bakanlar da var. Fakat sen, körlere, üstelik basiretleri de yoksa hidayet edip yol gösterebilecek misin?



Diyanet
Onlardan sana bakan da vardır. Fakat -hele (gerçeği) göremiyorlarsa- körleri sen mi doğru yola ileteceksin?



Ahmed Hulusi
Onlardan sana bakanlar da vardır... Körlere doğru yolu gösterebilir misin, basîretten yoksunlarsa?



Yaşar Nuri Öztürk
Onlardan sana bakanlar da vardır. Peki, körlere sen mi kılavuzluk edeceksin? Hele, kalp gözleriyle de görmüyorlarsa!



Muhammed Esed
Ve yine onların aralarında sana bakıyormuş gibi yapanlar var; ama, eğer göremiyorlarsa, sen hiç körlere doğru yolu gösterebilir misin?



Edip Yüksel
Onlardan sana bakanlar da var; görüşü olmayan körleri sen mi doğruya ileteceksin?



Mustafa İslamoğlu
Yine onlar arasında sana (sanki görürmüş gibi) bakanlar var; iyi de, eğer basiretleri bağlı ise sen (böylesi) körlerin görmesini sağlayabilir misin?



Hakkı Yılmaz
Onlardan sana bakanlar da var. Fakat sen, körlere, onlar görmeyenler olsalar da sen mi kılavuz olacaksın?