KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     11 : 13   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
أَمْ em yoksa
يَقُولُونَ yeḳūlūne diyorlar mı?
افْتَرَاهُ fterāhu onu kendisi uydurdu
قُلْ ḳul de ki
فَأْتُوا fe’tū getirin
بِعَشْرِ biǎşri on (tane)
سُوَرٍ suverin sure
مِثْلِهِ miṧlihi onun benzeri
مُفْتَرَيَاتٍ mufterayātin uydurulmuş
وَادْعُوا ved’ǔ ve çağırın
مَنِ meni
اسْتَطَعْتُمْ steTaǎ’tum gücünüzyeteni
مِنْ min
دُونِ dūni başka
اللَّهِ llahi Allah’tan
إِنْ in eğer
كُنْتُمْ kuntum iseniz
صَادِقِينَ Sādiḳīne doğru sözlü
 
Ayet Meali

Em yekûlûnefterâh(yekûlûnefterâhu), kul fe´tû bi aşri suverin mislihî muftereyâtin ved´û menisteta´tum min dûnillâhi in kuntum sâdikîn(sâdikîne).



Elmalı Hamdi Yazır

Yoksa «onu kendi uydurdu» mu diyorlar? O halde sen de onlara de ki: «Haydi siz de onun gibi uydurulmuş on sûre getirin. Allah´dan başka çağırabileceğiniz kim varsa onları da yardıma çağırın. Eğer doğru söylüyorsanız» (bunu yaparsınız).



Diyanet
Yoksa, «Onu (Kur´an´ı) kendisi uydurdu» mu diyorlar? De ki: Eğer doğru iseniz Allah´tan başka çağırabildiklerinizi (yardıma) çağırın da siz de onun gibi uydurulmuş on sûre getirin.



Ahmed Hulusi
Yoksa "Onu (Muhammed a.s.) uydurdu" mu diyorlar... De ki: "(Eğer beşer uydurması diyorsanız) hadi siz de onun benzeri on sûre getirin... Allâh isminin işaret ettiği anlamla hiç ilgisi olmayan (tanrılarınızdan) elinizin erdiği kim varsa, (onu da yardıma) çağırın... Eğer sözünüzde sadıklar iseniz (yapın bunu)."



Yaşar Nuri Öztürk
Yoksa, "Onu uydurdu" mu diyorlar! De ki: "Öyleyse hadi, onun benzeri, uydurma on sure de siz getirin; eğer doğru sözlüler iseniz, Allah´tan başka çağırabildiklerinizi de çağırın."



Muhammed Esed
ve bunun içindir ki: "Onu (Kuranı) (Muhammedin kendisi) uydurdu!" diyorlarsa, (onlara) de ki: "Madem öyle, doğru sözlü kimselerdensiniz, o zaman, onunkilerle aynı değerde insan zihninden çıkma on sure getirin (de görelim); hem (bu iş için) Allahtan başka kimi (yardıma) çağırabilirseniz çağırın.



Edip Yüksel
"Onu o uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Haydi ona benzer, uydurulmuş on sure getirin. ALLAH’tan başka tüm dostlarınızı da çağırın, doğru sözlülerseniz!"*



Mustafa İslamoğlu
Yoksa "onu o uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Madem öyle, eğer dürüstseniz haydi Allah dışında gücünüzün yetip elinizin erdiği herkesi yardıma çağırın; siz de onun seviyesinde ’uydurulmuş’ (!) on sure getirin de (görelim)!



Hakkı Yılmaz
Aslında onlar, “Onu kendisi uydurdu” diyorlar. De ki: “Öyleyse, eğer doğrulardan iseniz, uydurma olarak da olsa, benzeri on sûre getirin, Allah’ın astlarından gücünüzün yettiği kişileri de çağırın.”