KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     12 : 107   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
أَفَأَمِنُوا efeeminū onlar emin midirler?
أَنْ en
تَأْتِيَهُمْ te’tiyehum kendilerine gelmeyeceğinden
غَاشِيَةٌ ğāşiyetun sargın bir belanın
مِنْ min
عَذَابِ ǎƶābi azabından
اللَّهِ llahi Alah’ın
أَوْ ev veya
تَأْتِيَهُمُ te’tiyehumu kendilerine gelmeyeceğinden
السَّاعَةُ s-sāǎtu O sa’atin
بَغْتَةً beğteten ansızın
وَهُمْ vehum ve onlar
لَا hiç
يَشْعُرُونَ yeş’ǔrūne farkında değillerken
 
Ayet Meali

E fe eminû en te’tiyehum gâşiyetun min azâbillâhi ev te’tiyehumus sâatu bagteten ve hum lâ yeş’urûn(yeş’urûne).



Elmalı Hamdi Yazır

Yoksa bunlar Allah´ın azabından hepsini saracak bir felaket gelmesinden veya farkında değillerken ansızın başlarına kıyametin kopuvermesinden güven içinde midirler?



Diyanet
Allah tarafından kuşatıcı bir felâket gelmesi veya farkında olmadan kıyametin ansızın kopması karşısında kendilerini emîn mi gördüler?



Ahmed Hulusi
(Yoksa) onların, Allâh azabından hepsini sarıp sarmalayacak bir şeye veya onlar farkında değillerken o Saat`in (ölümün) ansızın kendilerine gelmesine karşı bir güvenceleri mi var?



Yaşar Nuri Öztürk
Peki onlar, Allah´ın azabından bir sarıp sarmalayanın gelmesinden yahut hiç farkında olmadıkları bir sırada kıyametin ansızın tepelerine inmesinden emin mi bulunuyorlar?



Muhammed Esed
Peki, bunlar Allah´ın cezalandırıcı azabı olarak kuşatıcı bir örtünün kendilerini sarmasından ve Son Saat´in onlar (yaklaştığının) farkında değilken ansızın gelip çatmasından büsbütün güvencede mi görüyorlar kendilerini?



Edip Yüksel
Onlar, ALLAH tarafından kuşatıcı bir azabın kendilerine çatmasından, yahut o anın aniden kendilerine gelmesinden emin mi oldular?



Mustafa İslamoğlu
Yani şimdi onlar, Allah’ın cezasının kendilerini bularak çepeçevre kuşatmasından, ya da kendileri farkında dahi değilken son saatin ansızın gelip çatıvermesinden yana güvencede olduklarını mı düşünüyorlar?



Hakkı Yılmaz
Yoksa bunlar Allah’ın azabından hepsini saracak bir felaket gelmesinden veya farkında değillerken ansızın kendilerine saatin/kıyâmetin kopuş anının gelmesinden güven içinde midirler?