KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     12 : 70   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
فَلَمَّا felemmā ne zaman ki
جَهَّزَهُمْ cehhezehum hazırlatırken
بِجَهَازِهِمْ bicehāzihim onların yüklerini
جَعَلَ ceǎle koydu
السِّقَايَةَ s-siḳāyete su tasını
فِي içine
رَحْلِ raHli yükünün
أَخِيهِ eḣīhi kardeşinin
ثُمَّ ṧumme sonra
أَذَّنَ eƶƶene seslendi
مُؤَذِّنٌ mu'eƶƶinun bir tellal
أَيَّتُهَا eyyetuhā Ey
الْعِيرُ l-ǐyru kervan
إِنَّكُمْ innekum şüphesiz siz
لَسَارِقُونَ lesāriḳūne hırsızsınız
 
Ayet Meali

Fe lemmâ cehhezehum bi cehâzihim ceales sikâyete fî rahli ahîhi, summe ezzene muezzinun eyyetuhel îru innekum le sârikûn(sârikûne).



Elmalı Hamdi Yazır

Sonra onların bütün hazırlıklarını görünce, su kabını kardeşinin yükünün içine koydu. Sonra bir tellal şöyle bağırdı: «Hey kervan! Siz hırsızsınız, hırsız!»



Diyanet
(Yusuf) onların yükünü hazırladığı zaman maşrabayı kardeşinin yükü içine koydu! (Kafile hareket ettikten) sonra bir tellal: Ey kafile! Siz hırsızsınız! diye seslendi.



Ahmed Hulusi
(Yusuf) onların erzaklarını yüklettikten sonra bir su içme kabını kardeşinin yükü içine koydurttu... Sonra bir haberci ve adamları arkalarından koşup: "Ey kervan halkı... Siz hırsızsınız!" diye bağırdı.



Yaşar Nuri Öztürk
Yûsuf, kardeşlerinin yüklerini hazırlatırken su kabını öz kardeşinin yükü içine koydu. Sonra bir ünleyici şöyle haykırdı: "Ey kafile, siz herhalde hırsızlık ettiniz!"



Muhammed Esed
Ve (sonra) onların yüklerini yükletirken (Kral´ın) su kabını (küçük) kardeşinin denkleri arasına koydurttu. Ve (böylece onlar, bundan habersiz, şehirden ayrılırken) bir çığırtkan: "Ey kervancılar!" diye bağırdı, "Meğer ne hırsızlarmışsınız siz!"



Edip Yüksel
Onların erzak yükünü hazırlatınca bir su kabını kardeşinin torbasına koydu. Daha sonra birisi şöyle seslendi: "Ey kervan siz hırsızlarsınız."



Mustafa İslamoğlu
En sonunda, yüklerinin yüklenme işlemi tamamlanınca, su kabını öz kardeşinin denkleri arasına koydurttu. Ardından bir görevli "Siz ey kervancılar! Evet, kesinlikle siz yapmış olmalısınız (bu) hırsızlığı!" diye bağırdı.



Hakkı Yılmaz
Sonra Yûsuf onlara önemli eşyalarını, malzemelerini hazırlayınca, su kabını kardeşinin yükünün içine koydu. Sonra bir müezzin; ünleyici seslendi: “Hey kervan! Şüphesiz siz kesinlikle hırsızsınız!”