KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     12 : 90   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
قَالُوا ḳālū dediler
أَإِنَّكَ einneke yoksa sen misin?
لَأَنْتَ leente sen
يُوسُفُ yūsufu Yusuf
قَالَ ḳāle dedi
أَنَا enā ben
يُوسُفُ yūsufu Yusuf’um
وَهَٰذَا ve hāƶā ve bu da
أَخِي eḣī kardeşimdir
قَدْ ḳad muhakkak
مَنَّ menne lutfetti
اللَّهُ llahu Allah
عَلَيْنَا ǎleynā bize
إِنَّهُ innehu doğrusu o
مَنْ men kim
يَتَّقِ yetteḳi korkarsa
وَيَصْبِرْ ve yeSbir ve sabrederse
فَإِنَّ feinne şüphesiz
اللَّهَ llahe Allah
لَا
يُضِيعُ yuDīǔ zayi etmez
أَجْرَ ecra ecrini
الْمُحْسِنِينَ l-muHsinīne iyilik edenlerin
 
Ayet Meali

Kâlû e inneke le ente yûsuf(yûsufu), kâle ene yûsufu ve hâzâ ahî kad mennallâhu aleynâ, innehu men yettekı ve yasbir fe innallâhe lâ yudî’u ecrel muhsinîn(muhsinîne).



Elmalı Hamdi Yazır

Onlar «Yoksa sen, sahiden Yusuf musun?» dediler. O da «Ben Yusuf´um, bu da kardeşim» dedi, «Doğrusu Allah, bizi, lutfuyla nimetlendirdi. Gerçekten de kim Allah´dan korkar ve sabrederse, Allah, muhakkak ki, güzel işler yapanların mükafatını zayi etmez.»



Diyanet
Yoksa sen, gerçekten Yusuf musun? dediler. O da: (Evet) ben Yusuf´um, bu da kardeşim. (Birbirimize kavuşmayı) Allah bize lütfetti. Çünkü kim (Allah´tan) korkar ve sabrederse, şüphesiz Allah güzel davrananların mükâfatını zayi etmez, dedi.



Ahmed Hulusi
(Kardeşler) dediler ki: "Aa! Sen, evet sen gerçekten Yusuf`sun?"... (Yusuf) dedi ki: "Ben Yusuf`um ve bu da kardeşimdir... Gerçekten Allâh bize lütfu ihsanda bulundu... Zira kim korunur ve sabreder ise, muhakkak ki Allâh iyilik yapanların karşılığını boşa çıkarmaz."



Yaşar Nuri Öztürk
Dediler ki: "Sen, yoksa sen Yûsuf musun?" "Evet, dedi, ben Yûsuf´um. İşte şu da kardeşim. Allah bize lütufta bulundu. Kim Allah´tan korkar, sabrederse Allah güzel düşünüp güzel davrananların ödülünü yitirmez."



Muhammed Esed
"Ne? Yoksa sen Yusuf musun?" diye haykırdılar. "Ben Yusuf´um" dedi, "ve bu da benim kardeşim. Allah bize lütfetti. Gerçek şu ki, kişi Allah´a karşı duyarlı ve bilinçli olmaya çalışıyor ve güçlüklere göğüs geriyorsa, bilsin ki, Allah iyilikte bulunanların emeklerini boşa çıkarmaz!"



Edip Yüksel
"Yoksa sen, sen gerçekten Yusuf musun?" dediler. "Ben Yusuf’um, bu da kardeşimdir. ALLAH bize iyilikte bulundu. Kim erdemli davranır ve sabrederse elbette ALLAH güzel davrananları ödülsüz bırakmaz" dedi.



Mustafa İslamoğlu
Onlar atılıverdiler: "Ne? Yoksa sen... Sen Yusuf musun?" (Yusuf): "Ben Yusuf’um, işte bu da kardeşimdir!" diyerek ekledi: "Allah bize lütfetti; çünkü her kim Allah’a karşı gelmekten sakınır ve (musibete) sabrederse, iyi bilsin ki Allah iyilerin yaptığını karşılıksız bırakmaz."



Hakkı Yılmaz
Yûsuf’un kardeşleri: “Yoksa sen, sahiden Yûsuf musun?” dediler. Yûsuf: “Ben Yûsuf’um, bu da kardeşim. Kesinlikle, Allah bizi nimetlendirdi. Şüphesiz kim Allah’ın koruması altına girer ve sabrederse, artık hiç şüphesiz Allah, iyi-güzel işler yapanların ödülünü kaybetmez” dedi.