KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     16 : 45   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
أَفَأَمِنَ efeemine emin midirler?
الَّذِينَ elleƶīne kimseler
مَكَرُوا mekerū yapmayı kuran(lar)
السَّيِّئَاتِ s-seyyiāti kötülükler
أَنْ en
يَخْسِفَ yeḣsife geçirmeyeceğinden
اللَّهُ llahu Allah’ın
بِهِمُ bihimu kendilerini
الْأَرْضَ l-erDe yer(in dibin)e
أَوْ ev yahut
يَأْتِيَهُمُ ye’tiyehumu kendilerine gelmeyeceğinden
الْعَذَابُ l-ǎƶābu azabın
مِنْ min hiçbir
حَيْثُ Hayṧu yerden
لَا hiç
يَشْعُرُونَ yeş’ǔrūne ummadıkları
 
Ayet Meali

E fe eminellezîne mekerû seyyiâti en yahsifallâhu bihimul arda ev ye’tiyehumul azâbu min haysu lâ yeş’urûn(yeş’urûne).



Elmalı Hamdi Yazır

Sinsice kötü tuzaklar kuranlar, Allah´ın kendilerini yerin dibine geçiremeyeceğinden, yahut bilemeyecekleri bir yerden azabın gelmeyeceğinden emin mi oldular?



Diyanet
(45-46) Kötülük tuzakları kuranlar, Allah´ın, kendilerini yere geçirmeyeceğinden veya kendilerine bilemeyecekleri bir yerden azabın gelmeyeceğinden veya onlar dönüp dolaşırlarken Allah´ın kendilerini yakalamayacağından emin mi oldular? Onlar (Allah´ı) âciz bırakacak değillerdir.



Ahmed Hulusi
Kötülükleri yapmak için planlayıp tuzak kuranlar, Allâh`ın kendilerini arza batırmayacağından yahut fark edemedikleri bir taraftan kendilerine azap gelmeyeceğinden emin mi oldular?



Yaşar Nuri Öztürk
Kötülükleri yapmak için tuzak kuranlar, Allah´ın kendilerini yere geçirmeyeceğinden yahut hiç fark edemeyecekleri bir yerden azabın kendilerine gelmeyeceğinden emin mi oldular?



Muhammed Esed
Peki öyleyse, (şu) şer düzenleri geliştiren kimseler, Allah´ın kendilerini yerin dibine geçirmeyeceğine yahut azabın, nereden geldiğini bilemeyecekleri bir tarzda başlarında kopmayacağına dair tamamen güvenlik içinde mi görüyorlar kendilerini?



Edip Yüksel
Kötülük planlayanlar ALLAH’ın kendilerini yerin dibine geçirmeyeceğinden, yahut ummadıkları bir yerden kendilerine azabın gelmeyeceğinden emin mi oldular?



Mustafa İslamoğlu
Yani şimdi, entrikaya dayalı düzenler kuran kimseler Allah’ın kendilerini yerin dibine geçirmeyeceğinden, ya da azabın hiç farkında olmadıkları bir noktadan gelip kendilerini bulmayacağından eminler, öyle mi?



Hakkı Yılmaz
(45-47)Peki sinsice kötülükleri plânlayanlar, Allah’ın kendilerini yere batırmayacağından yahut bilemeyecekleri bir yerden azabın gelmeyeceğinden yahut onlar dolaşıp dururlarken Allah’ın, kendilerini yakalayıvermesinden, –üstelik onlar, âciz bırakanlar da değillerdir– yahut da kendilerini azar azar/korku içinde yakalamasından emin mi oldular? İşte, şüphesiz sizin Rabbiniz, kesinlikle çok şefkatlidir, çok merhametlidir.