KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     18 : 91   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
كَذَٰلِكَ keƶālike işte böyle
وَقَدْ ve ḳad ve muhakkak
أَحَطْنَا eHaTnā biliyorduk
بِمَا bimā
لَدَيْهِ ledeyhi onun yanındakini
خُبْرًا ḣubran ilmimizle
 
Ayet Meali

Kezâlik(kezâlike), ve kad ehatnâ bimâ ledeyhi hubrâ(hubren).



Elmalı Hamdi Yazır

İşte Zülkarneyn´in kudret ve saltanatı böyleydi. Ve biz onun yanında olan her şeyi bilgimizle kuşatmıştık.



Diyanet
İşte böylece onunla ilgili her şeyden haberdardık.



Ahmed Hulusi
İşte böyle... Biz Onu, ondaki ile ihâta etmiştik.



Yaşar Nuri Öztürk
İşte böyle! Biz onun yanında olan her şeyi bilgimizle kuşatmıştık.



Muhammed Esed
(Biz onları) işte böyle (bir yaşama tarzı içinde, böyle bir düzeyde bırakmıştık ve o da onları öylece kendi hallerine bıraktı;) ve muhakkak ki sınırsız bilgimizle Biz onun zihninden geçenleri kuşatmış bulunuyorduk.



Edip Yüksel
İşte böyle… Onun her bulduğunu tamamıyla biliyorduk.



Mustafa İslamoğlu
onların yaşam tarzı da işte böyleydi; fakat doğrusu Biz, onun sahip olduğu tasavvuru derin bir bilgiyle kuşatmışızdır.



Hakkı Yılmaz
İşte böyle! Ve Biz onun yanında olan şeyleri bilgi yönünden kuşatmıştık.*