KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     20 : 115   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَلَقَدْ veleḳad ve andolsun
عَهِدْنَا ǎhidnā biz emretmiştik
إِلَىٰ ilā
ادَمَ ādeme Adem’e
مِنْ min
قَبْلُ ḳablu önceden
فَنَسِيَ fenesiye fakat unuttu
وَلَمْ velem ve
نَجِدْ necid biz bulmadık
لَهُ lehu onda
عَزْمًا ǎzmen bir azim
 
Ayet Meali

Ve lekad ahidnâ ilâ âdeme min kablu fe nesîye ve lem necid lehu azmâ(azmen).



Elmalı Hamdi Yazır

Doğrusu bundan önce Âdem´e (bu ağaçtan yeme diye) emrettik, fakat unuttu ve biz onda bir azim (bir kararlılık) bulmadık.



Diyanet
Andolsun biz, daha önce de Âdem´e ahit (emir ve vahiy) vermiştik. Ne var ki o, (ahdi) unuttu. Onda azim de bulmadık.



Ahmed Hulusi
Bundan önce Âdem`i bilgilendirmiştik... (Fakat) O unuttu... Onu (uyarıyı uygulamada) azîmli bulmadık.



Yaşar Nuri Öztürk
Yemin olsun, biz daha önce Âdem´e ahit verdik de unuttu; biz onda bir kararlılık bulamadık.



Muhammed Esed
Ve gerçek şu ki, biz Adem´e önceden buyruğumuzu ulaştırmıştık; ne var ki o bunu unuttu; o´nu, yaratılışındaki amaçta azimli ve gayretli bulmadık.



Edip Yüksel
Geçmişte Adem’den söz almıştık; ancak unuttu. Biz onda bir azim ve kararlılık görmedik.



Mustafa İslamoğlu
Ve doğrusu Biz Adem’e, her şeyden önce, talimatımıza (uygun bir fıtrat) nakşetmiştik; fakat o buna yabancılaştı; dolayısıyla Biz onu bu hususta kararlılık sahibi bulmadık.



Hakkı Yılmaz
Ve andolsun Biz, bundan önce Âdem’den söz aldık da o aklından çıkardı, yapmadı ve Biz, onda bir kararlılık bulmadık.