KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     20 : 126   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
قَالَ ḳāle (Allah) buyurur ki
كَذَٰلِكَ keƶālike nasıl ki
أَتَتْكَ etetke sana geldiğinde
ايَاتُنَا āyātunā ayetlerimiz
فَنَسِيتَهَا fenesītehā sen onları unuttuysan
وَكَذَٰلِكَ ve keƶālike öylece
الْيَوْمَ l-yevme bugün
تُنْسَىٰ tunsā sen unutulursun
 
Ayet Meali

Kâle kezâlike etetke âyâtunâ fe nesîtehâ, ve kezâlikel yevme tunsâ.



Elmalı Hamdi Yazır

Allah: «Böyledir, sana âyetlerimiz gelmişti de onları sen unutmuştun, bugün de öylece unutulursun» der.



Diyanet
(Allah) buyurur ki: İşte böyle. Çünkü sana âyetlerimiz geldi; ama sen onları unuttun. Bugün de aynı şekilde sen unutuluyorsun!



Ahmed Hulusi
(Rabbi) dedi ki: "İşte böyle... Delillerimiz sana geldi de sen onları (değerlendirmeyi) unuttun. Bunun sonucu olarak bu süreçte unutulursun (mahrum kalırsın unutup hatırlamadıklarından)!"



Yaşar Nuri Öztürk
Allah buyurur: "Ayetlerimiz sana geldiğinde sen böyle unutmuştun; bugün de sen aynı şekilde unutuluyorsun."



Muhammed Esed
(Allah da ona:) "Şunun için," diye cevap verecek, "sana mesajlarımız gelmişti de sen onları gözardı etmiştin; ve bugün de aynen öyle gözardı edileceksin!"



Edip Yüksel
Der ki: "Çünkü sana ayetlerimiz ve mucizelerimiz geldiğinde sen onları unuttun. Bugün de sen unutuluyorsun."



Mustafa İslamoğlu
(Allah) "Böyle gerekiyordu" diyecek, "Sana Bizim ayetlerimiz ulaşmıştı, fakat sen onları unutmuştun; sonuçta bugün de sen unutulacaksın!



Hakkı Yılmaz
(124-126)Kim Benim anılmamdan/ Benim öğüdümden mesafeli durursa, hiç şüphesiz onun için zor, sıkıcı bir geçim/ yaşam vardır. Kıyâmet günü de onu kör olarak kıyâmet günü toplantı alanına toplarız. O der ki: “Rabbim ben gören biri olduğum hâlde beni neden kör olarak bu yere çıkardın?” Allah der ki: “Bu böyledir, âyetlerimiz sana geldi de sen onları terk etmiştin; bu gün de aynı şekilde sen terk ediliyorsun/cezalandırılıyorsun.”