KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     20 : 82   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَإِنِّي veinnī ve ben
لَغَفَّارٌ leğaffārun çok bağışlayıcıyımdır
لِمَنْ limen kimseye karşı
تَابَ tābe tevbe eden
وَامَنَ ve āmene ve inanan
وَعَمِلَ ve ǎmile ve iş yapan
صَالِحًا SāliHen yararlı
ثُمَّ ṧumme sonra da
اهْتَدَىٰ htedā yola gelen
 
Ayet Meali

Ve innî le gaffârun li men tâbe ve âmene ve amile sâlihan summehtedâ.



Elmalı Hamdi Yazır

Bununla beraber, şüphe yok ki ben, tevbe eden, iman edip salih amel işleyen, sonra da hak yolda sebat gösteren kimse için çok bağışlayıcıyım.



Diyanet
Şu da muhakkak ki ben, tevbe eden, inanan ve yararlı iş yapan, sonra (böylece) doğru yolda giden kimseyi bağışlarım.



Ahmed Hulusi
Muhakkak ki ben, tövbe eden (hakikatine yakışmayan davranışlarını fark edip pişmanlıkla dönen), iman eden ve imanın gereklerini uygulayan, sonra da doğru yolu bulan kimseye elbette Ğaffar`ım.



Yaşar Nuri Öztürk
Ve ben, tövbe eden, inanan, hayra ve barışa yönelik iş yapıp sonra da düzgün bir biçimde yol alan kimseye karşı, gerçekten çok affediciyim, Gaffâr´ım.



Muhammed Esed
Bununla birlikte, yine unutmayın ki, pişman olup doğru yola dönen, imana erişip dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koyan ve bundan sonra da doğru yolda yürüyen kimse için gerçek bağışlayıcı Benim.



Edip Yüksel
Tövbe eden, gerçeği onaylayan, erdemli yaşayan ve sürekli doğruyu arayanlar için Bağışlayıcıyım.



Mustafa İslamoğlu
Ama şu da var ki Ben, af dileyip samimiyetle Bana yönelen, iman eden ve erdemli davranan, nihayet doğru yolda olan herkesi tekrar tekrar bağışlayan biriyim!



Hakkı Yılmaz
Ve şüphe yok ki Ben, tevbe eden, iman edip sâlihi işleyen, sonra da kılavuzlandığı doğru yolu bulan kimse için çok bağışlayıcıyım.–*(Sonraki 20:105)