KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     21 : 110   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
إِنَّهُ innehu şüphesiz O
يَعْلَمُ yeǎ’lemu bilir
الْجَهْرَ l-cehra açığını
مِنَ mine
الْقَوْلِ l-ḳavli sözün
وَيَعْلَمُ ve yeǎ’lemu ve bilir
مَا ne
تَكْتُمُونَ tektumūne gizliyorsanız
 
Ayet Meali

İnnehu ya’lemul cehre minel kavli ve ya’lemu mâ tektumûn(tektumûne).



Elmalı Hamdi Yazır

Şüphesiz Allah açığa vurulan sözü de bilir, gizlediklerinizi de bilir.



Diyanet
Şüphesiz Allah sözün açığını da bilir, gizli tuttuklarınızı da bilir.



Ahmed Hulusi
"Muhakkak ki O, düşüncelerinizden açığa vurduğunuzu da gizlemekte olduğunuzu da bilir."



Yaşar Nuri Öztürk
Kuşkusuz O, sözün açığa vurulanını da bilir; saklamakta olduklarınızı da bilir.



Muhammed Esed
"Doğrusu O, sözün açığa vurulanını da bilir, örtüp gizlediklerinizi de bilir.



Edip Yüksel
"O, açıklanan sözü de bilir, gizlediklerinizi de bilir."



Mustafa İslamoğlu
Fakat (Allah) açıktan söyleneni nasıl bilirse, gizlediklerinizi de öylece bilir.



Hakkı Yılmaz
(109-111)Buna rağmen eğer yüz çevirirlerse: “Size dosdoğru/ eşit/tarafsız olarak açıkladım ve tehdit olunduğunuz şey yakın mı, uzak mı bilmiyorum. Şüphesiz Allah, sözden açığa vurulanı bilir, gizlediğiniz şeyleri de bilir. Ve ‘Belki bu gecikme sizi denemek ve bir süreye kadar yararlandırmak içindir’ ben bilmiyorum” de.