KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     22 : 12   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
يَدْعُو yed’ǔ yalvarır
مِنْ min
دُونِ dūni ayrı olarak
اللَّهِ llahi Allah’tan
مَا şeylere
لَا
يَضُرُّهُ yeDurruhu ona zarar veremeyen
وَمَا ve mā ve şeylere
لَا
يَنْفَعُهُ yenfeǔhu yarar sağlamayan
ذَٰلِكَ ƶālike işte budur
هُوَ huve o
الضَّلَالُ D-Delālu sapma
الْبَعِيدُ l-beǐydu uzak(lara)
 
Ayet Meali

Yed’û min dûnillâhi mâ lâ yedurruhû ve mâ lâ yenfeuh(yenfeuhu), zâlike huved dalâlul baîd(baîdu).



Elmalı Hamdi Yazır

Allah´ı bırakır da kendine ne zarar, ne menfaat veremeyecek şeylere yalvarır. İşte derin sapıklık budur.



Diyanet
O, Allah´ı bırakıp, kendisine ne faydası, ne de zararı dokunacak olan şeylere yalvarır. Bu, (haktan) büsbütün uzak olan sapıklığın ta kendisidir.



Ahmed Hulusi
Allâh dûnundaki ne yararı ne de zararı olmayan şeylere yönelir... İşte bu tam bir (hakikatten) sapmadır!



Yaşar Nuri Öztürk
Allah´ın berisinden, kendisine zarar veremeyecek, yarar sağlamayacak şeylere dua/davet eder. Dönüşü olmayan sapıklığın ta kendisidir bu.



Muhammed Esed
(Böyle yaparken,) Allah yerine, kendisine ne zarar ne de yarar sağlayabilen şeylere yalvarıp yakarır; düşülebilecek en vahim sapıklık da zaten budur.



Edip Yüksel
ALLAH’ın yakınından, kendisine yarar ve zarar veremeyenlere yalvarır. Sapıklığın en aşırı noktası budur.



Mustafa İslamoğlu
O kimse, Allah dışında, kendisine ne zarar veren ne de yarar sağlayan nesnelere yalvarıp durur: kişiyi (haktan) uzaklaştıran en vahim sapıklık da zaten budur.



Hakkı Yılmaz
(11-13)İnsanlardan kimi de Allah’a belirsiz bir taraf üzerinde/ kararsız, net çizgisiz bir şekilde kulluk eder. O nedenle eğer kendisine bir iyilik gelirse, onunla zihnindeki tüm soru işaretlerini gidererek rahata kavuşmuş olur. Ve eğer kendisine bir sosyal yangın/ sıkıntı gelirse yüzü üstü dönüverir. O, dünyayı da âhireti de kaybetti. İşte bu, apaçık kaybın ta kendisidir. O, Allah’ın astlarından kendine zarar ve menfaat veremeyecek şeylere yalvarır. İşte bu, çok uzak sapıklığın ta kendisidir. O, zararı yararından daha yakın olana yalvarıyor. Yalvardığı o şey ne kötü yardımcı, koruyucu ve ne kötü yoldaştır.