KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     26 : 212   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
إِنَّهُمْ innehum çünkü onlar
عَنِ ǎni
السَّمْعِ s-sem’ǐ işitmekten
لَمَعْزُولُونَ lemeǎ’zūlūne uzaklaştırılmışlardır
 
Ayet Meali

İnnehum anis sem’i le ma’zûlûn(ma’zûlûne).



Elmalı Hamdi Yazır

Şüphesiz onlar vahyi işitmekten uzak tutulmuşlardır.



Diyanet
Şüphesiz onlar, vahyi işitmekten uzak tutulmuşlardır.



Ahmed Hulusi
Muhakkak ki onlar algılama kapasitesinden yoksundurlar!



Yaşar Nuri Öztürk
Çünkü onlar, dinleyişten azledilmişlerdir.



Muhammed Esed
Ayrıca, onların onu dinlemeleri (de) kesin olarak engellenmiştir!



Edip Yüksel
Çünkü onlar işitmekten men edilmişlerdir.



Mustafa İslamoğlu
çünkü onlar (vahyi) işitmekten bile kesinlikle men edilmişlerdir.



Hakkı Yılmaz
Şüphesiz onlar duyumdan/vahiyden kesinlikle uzak tutulmuşlardır.