KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     27 : 88   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَتَرَى ve terā görürsün
الْجِبَالَ l-cibāle dağları
تَحْسَبُهَا teHsebuhā sandığın
جَامِدَةً cāmideten cansız
وَهِيَ vehiye o
تَمُرُّ temurru yürümektedir
مَرَّ merra yürümesi gibi
السَّحَابِ s-seHābi bulutun
صُنْعَ Sun’ǎ yapısıdır
اللَّهِ llahi Allah’ın
الَّذِي lleƶī
أَتْقَنَ etḳane gayet iyi yapan
كُلَّ kulle her
شَيْءٍ şey'in şeyi
إِنَّهُ innehu doğrusu O
خَبِيرٌ ḣabīrun haber almaktadır
بِمَا bimā şeyleri
تَفْعَلُونَ tef’ǎlūne yaptıklarınız
 
Ayet Meali

Ve terel cibâle tahsebuhâ câmideten ve hiye temurru merres sehâb(sehâbi), sun’allâhillezî etkane kulle şey’(şey’in), innehu habîrun bimâ tef’alûn(tef’alûne).



Elmalı Hamdi Yazır

Sen dağları görürsün de, yerinde durur sanırsın. Oysa onlar bulutun yürümesi gibi yürümektedirler. Bu, her şeyi sapasağlam yapan Allah´ın sanatıdır. Şüphesiz ki O, yaptıklarınızdan tamamıyla haberdardır.



Diyanet
Sen dağları görürsün de, onları yerinde durur sanırsın. Oysa onlar bulutların yürümesi gibi yürümektedirler. (Bu,) her şeyi sapasağlam yapan Allah´ın sanatıdır. Şüphesiz ki O, yaptıklarınızdan tamamıyla haberdardır.



Ahmed Hulusi
Dağları (bedenindeki organları) görür de, onları sâbit - değişmez sanırsın; onlar bulutların (fikirlerin) geçip gittiği gibi, geçip gider (çeşitli anlayışlara dönüştüğü) hâlde... (Bu nefh-i sur ve o sürece mahsus oluşlar) Allâh`ın sanatıdır ki, her şeyi yaşanası değişmez gerçeklik yapmıştır... Muhakkak ki O, yaptıklarınızı (onların yaratanı) Habiyr`dir.



Yaşar Nuri Öztürk
Sen dağlara bakar da onları donuk, durgun görürsün. Oysaki onlar, bulutların dolaştığı gibi dolaşmaktadır. Herşeyi güzel ve mükemmel yapan Allah´ın sanatıdır bu. Yaptıklarınızdan gereğince haberdardır O.



Muhammed Esed
Ve o kadar yerinden oynatılmaz sandığın dağların, (o Gün) bulutlar gibi geçip gittiğini görürsün: her şeyi şaşmaz bir düzene bağlayan Allah´ın işidir bu! İşin doğrusu, O edip eylediğiniz her şeyden haberdardır!



Edip Yüksel
Dağları durgun sanırsın, halbuki bulutlar hareket ettiği gibi hareket etmektedir. Her şeyi sapasağlam yaratan ALLAH’ın sanatıdır. O, yaptıklarınızı bilendir.*



Mustafa İslamoğlu
İmdi, hareketsiz ve sabit sandığın dağların kayıp giden bulutlar (gibi) gittiğini görürsün: her şeyi mükemmel bir nizama bağlayan Allah’ın sanatıdır bu: Şüphe yok ki, yaptığınız her şeyden haberder olan da yine O’dur.



Hakkı Yılmaz
Ve sen dağları görürsün; sen onları donuk, durgun sanırsın. Oysa onlar her şeyi sapasağlam yapan Allah’ın yapımı olarak bulutun yürümesi gibi yürümektedirler. Şüphesiz ki O, yaptıklarınıza tamamıyla haberdardır: