KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     29 : 47   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَكَذَٰلِكَ ve keƶālike ve işte böylece
أَنْزَلْنَا enzelnā indirdik
إِلَيْكَ ileyke sana
الْكِتَابَ l-kitābe Kitabı
فَالَّذِينَ felleƶīne kimseler
اتَيْنَاهُمُ āteynāhumu kendilerine verdiklerimiz
الْكِتَابَ l-kitābe Kitabı
يُؤْمِنُونَ yu'minūne inanırlar
بِهِ bihi ona
وَمِنْ ve min ve
هَٰؤُلَاءِ hā'ulā'i şunlardan (Araplardan)
مَنْ men kimseler
يُؤْمِنُ yu'minu inananırlar
بِهِ bihi ona
وَمَا ve mā ve
يَجْحَدُ yecHadu inkar etmez
بِايَاتِنَا biāyātinā ayetlerimizi
إِلَّا illā başkası
الْكَافِرُونَ l-kāfirūne kafirlerden
 
Ayet Meali

Ve kezâlike enzelnâ ileykel kitâb(kitâbe), fellezîne âteynâ humul kitâbe yu’minûne bih(bihî), ve min hâulâi men yu’minu bih(bihî), ve mâ yechadu bi âyâtinâ illel kâfirûn(kâfirûne).



Elmalı Hamdi Yazır

(Resulüm!) İşte sana (önceki kitapları tasdik eden) bu kitabı indirdik. Onun için, kendilerine kitap verdiklerimiz ona iman ediyorlar. Şunlardan da ona iman eden nice kimseler vardır. Ayetlerimizi ancak kâfirler bile bile inkâr eder.



Diyanet
(Resûlüm!) İşte böylece sana (önceki kitapları tasdik eden) bu Kitab´ı indirdik. Onun için, kendilerine kitap verdiklerimiz ona iman ediyorlar. Şunlardan (Araplardan) da ona iman eden nice kimseler vardır. Âyetlerimizi, ancak kâfirler (inatları yüzünden) bile bile inkâr eder.



Ahmed Hulusi
Böylece sana Kitabı (Hakikat ve Sünnetullâh bilgisini) inzâl ettik... Kendilerine Kitap verdiklerimiz (hakikatleri olarak) O`na iman ederler... İşte bunlardan, O`na (hakikatlerine) iman eden kimse de vardır... İşaretlerimizi sadece hakikat bilgisini inkâr edenler (kilitlenmişler) bile bile inkâr eder.



Yaşar Nuri Öztürk
Kitap´ı sana işte böyle indirdik. Kendilerine kitap verdiklerimiz ona inanırlar. Şunlar içinden de ona inananlar vardır. Bizim ayetlerimize, gerçeği örtenlerden başkası kafa tutmaz.



Muhammed Esed
(Ey Muhammed!) Bu ilahi kelamı sana işte bu şekilde indirdik. Ve bu ilahi kelamı bahşettiklerimiz ona inanırlar; şu (geçmiş vahiylerin takipçi)leri arasında da ona inananlar vardır. Mesajlarımızı, (apaçık bir) hakikati inkar edenler dışında, hiç kimse bile bile reddetmez:



Edip Yüksel
İşte sana bu kitabı indirdik. Kendilerine kitap vermiş olduklarımız onu onaylayacaklardır. Şunlardan (ümmilerden) da bazıları onaylayacaktır. Kafirlerden başkası ayetlerimizi reddetmez.



Mustafa İslamoğlu
(Ey Peygamber!) İşte bu kitabı sana böyle (bir mesajla) indirdik; bu yüzdendir ki bu kitabı kendilerine verdiklerimiz ona iman ederler; işte şu (önceki vahyin mensupları) arasında da inanan kimseler olacaktır: zaten nankörler dışında hiç kimse ayetlerimizi bile bile inkar etmezler.



Hakkı Yılmaz
Ve işte böylece Biz, sana Kitab’ı indirdik de kendilerine Kitap verdiklerimiz Kur’ân’a inanıyorlar. Ve ehli kitabın dışındakilerden/ Araplardan da ona inananlar vardır. Ve Bizim âyetlerimizi ancak, kâfirler; Allah’ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek örtbas eden kimseler bile bile reddeder.