KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     3 : 165   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
أَوَلَمَّا evelemmā için mi?
أَصَابَتْكُمْ eSābetkum size geldiği
مُصِيبَةٌ muSībetun bir bela
قَدْ ḳad doğrusu
أَصَبْتُمْ eSabtum onların başlarına getirdiğiniz halde
مِثْلَيْهَا miṧleyhā onun iki katını
قُلْتُمْ ḳultum dediniz
أَنَّىٰ ennā nereden (başımıza geldi)
هَٰذَا hāƶā bu
قُلْ ḳul de ki
هُوَ huve O (bela)
مِنْ min
عِنْدِ ǐndi -dendir
أَنْفُسِكُمْ enfusikum kendiniz-
إِنَّ inne şüphesiz
اللَّهَ llahe Allah
عَلَىٰ ǎlā üzerine
كُلِّ kulli her
شَيْءٍ şey'in şey
قَدِيرٌ ḳadīrun kadirdir
 
Ayet Meali

E ve lemmâ asâbetkum musîbetun kad asabtum misleyhâ, kultum ennâ hâzâ, kul huve min indi enfusikum innallâhe alâ kulli şey’in kadîr(kadîrun).



Elmalı Hamdi Yazır

(Bedir´de düşmanı) iki katına uğrattığınız bir musibet (Uhud´da) size çarpınca mı: «Bu nereden» dediniz? De ki: «Bu başınıza gelen kendinizdendir». Şüphesiz Allah her şeye kâdirdir.



Diyanet
(Bedir´de) iki katını (düşmanınızın) başına getirdiğiniz bir musibet, (Uhud´da) kendi başınıza geldiği için mi «Bu nasıl oluyor!» dediniz? De ki: O, kendi kusurunuzdandır. Şüphesiz Allah´ın her şeye gücü yeter.



Ahmed Hulusi
Düşmanlarınıza iki katını tattırdığımız bir musîbet sizin başınıza gelince "Bu nasıl, neden oldu?" diyorsunuz. De ki: "O, nefsaniyetinizin getirisidir!" Kesinlikle, Allâh her şeye Kaadir`dir.



Yaşar Nuri Öztürk
Size, başkalarına iki katını dokundurduğumuz bir musibet dokununca: "Bu da nereden!" mi dediniz? De ki: "O, sizin öz benliklerinizdendir." Allah, her şeye Kadîr´dir.



Muhammed Esed
(Düşmanlarınızı) iki misli musibete uğrattıktan sonra şimdi aynı musibet sizin başınıza geldi diye, kendi kendinize "Bu nasıl oldu?" diye soruyorsunuz, öyle mi? De ki: "O, sizin kendi eserinizdir." Doğrusu, Allah dilediği her şeyi yapmaya kadirdir:



Edip Yüksel
Uğradığınız zararın iki katını verdiğiniz halde, "Bu da niçin" dediniz. De ki: "musibet, kendi tarafınızdandır." ALLAH her şeye Kadirdir.



Mustafa İslamoğlu
Onları iki kat musibete uğrattıktan hemen sonra, o musibet sizin başınıza da geldi diye "Bu başımıza nereden geldi?" diye soruyorsunuz, öyle mi? De ki: "Sizin kendi yüzünüzden!" Hiç kuşku yok ki Allah, dilediği her şeyi yapmaya kadirdir.



Hakkı Yılmaz
İki katını isabet ettirdiğiniz bir musibet, kendinize isabet edince mi, “Bu hezimet nereden!?” dediniz. De ki: “Başınıza gelen bu hezimet, kendi nezdinizdendir.” Şüphesiz Allah, her şeye en iyi güç yetirendir.