KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     3 : 67   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
مَا
كَانَ kāne değildi
إِبْرَاهِيمُ ibrāhīmu İbrahim
يَهُودِيًّا yehūdiyyen yahudi
وَلَا ve lā ne de
نَصْرَانِيًّا neSrāniyyen hıristiyan
وَلَٰكِنْ velākin fakat
كَانَ kāne idi
حَنِيفًا Hanīfen dosdoğru
مُسْلِمًا muslimen bir müslüman
وَمَا ve mā
كَانَ kāne ve değildi
مِنَ mine -den
الْمُشْرِكِينَ l-muşrikīne müşrikler-
 
Ayet Meali

Mâ kâne ibrâhîmu yahûdiyyen ve lâ nasrâniyyen ve lâkin kâne hanîfen muslimâ(muslimen), ve mâ kâne minel muşrikîn(muşrikîne).



Elmalı Hamdi Yazır

İbrahim, ne yahudi, ne de hıristiyandı; fakat o, Allah´ı bir tanıyan dosdoğru bir müslümandı, müşriklerden de değildi.



Diyanet
İbrahim, ne yahudi, ne de hıristiyan idi; fakat o, Allah´ı bir tanıyan dosdoğru bir müslüman idi; müşriklerden de değildi.



Ahmed Hulusi
İbrahim ne Yahudi idi ne de Hristiyan... Fakat o tanrıya (dışsal ötesinde bir ilâha) inanmayan (hanîf), yalnızca Allâh`ın var olduğunun idrakında olarak O`na teslim olmuş (varlığında Allâh`ın mutlak tasarrufu olan) idi. Anlayışında şirk yoktu!..



Yaşar Nuri Öztürk
İbrahim ne bir Yahudi idi ne de bir Hıristiyan. O, sadece Hanîf bir müslümandı/Allah´a teslim olandı. O müşriklerden değildi.



Muhammed Esed
İbrahim, ne bir "Yahudi", ne de "Hristiyan" idi, ama kendini Allah´a teslim ederek her türlü batıldan yüz çevirmiş biriydi; ve O´ndan başka bir şeye ilahlık yakıştıranlardan değildi.



Edip Yüksel
İbrahim ne Yahudi idi ne de Hıristiyan; tektanrıcı bir Müslü­mandı. Hiçbir zaman ortak koşanlardan olmadı.



Mustafa İslamoğlu
İbrahim ne Yahudi ne de Hıristiyandı, fakat tam anlamıyla Hakka yönelmiş bir müslümandı; Allah’a şirk koşanlardan da değildi.



Hakkı Yılmaz
İbrâhîm, Yahudi ve Nasrani/ Hristiyan değildi. Ama o, hakka dönmüş bir müslimdi/İslâmlaştıran kişiydi. O, ortak koşanlardan da değildi.