KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     30 : 56   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَقَالَ veḳāle ve dedi(ler) ki
الَّذِينَ elleƶīne kimseler
أُوتُوا ūtū verilen(ler)
الْعِلْمَ l-ǐlme bilgi
وَالْإِيمَانَ vel’īmāne ve iman
لَقَدْ leḳad andolsun
لَبِثْتُمْ lebiṧtum siz kaldınız
فِي
كِتَابِ kitābi yazgısınca
اللَّهِ llahi Allah’ın
إِلَىٰ ilā kadar
يَوْمِ yevmi gününe
الْبَعْثِ l-beǎ’ṧi yeniden dirilme
فَهَٰذَا fe hāƶā işte bu
يَوْمُ yevmu günüdür
الْبَعْثِ l-beǎ’ṧi dirilme
وَلَٰكِنَّكُمْ velākinnekum fakat siz
كُنْتُمْ kuntum idiniz
لَا
تَعْلَمُونَ teǎ’lemūne bilmiyor(lar)
 
Ayet Meali

Ve kâlellezîne ûtûl ilme vel îmâne lekad lebistum fî kitâbillâhi ilâ yevmil ba’si fe hâzâ yevmul ba’si ve lâkinnekum kuntum lâ ta’lemûn(ta’lemûne).



Elmalı Hamdi Yazır

Kendilerine ilim ve iman verilenler de şöyle diyecekler: «Andolsun ki, Allah´ın kitabında takdir edilmiş olan tekrar dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu, dirilme günüdür. Fakat siz bunu bilmiyordunuz.»



Diyanet
Kendilerine ilim ve iman verilenler şöyle derler: Andolsun ki siz, Allah´ın yazısında (hükmedildiği gibi) yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bugün yeniden dirilme günüdür; fakat siz onu tanımıyordunuz.



Ahmed Hulusi
Kendilerine ilim ve iman verilmiş olanlar ise dedi ki: "Andolsun ki, Allâh`ın Kitabında ("OKU"nası Kitap veya Kitab-ı Mubiyn olarak tanımlanan yaşam boyutunda) bâ`s sürecine (yeni bir yapıyla yaşamınıza devam edeceğiniz sürece) kadar kaldınız... İşte bu bâ`s (yeni bir yapı ile yaşamınıza devam edeceğiniz) süreçtir... Fakat siz (hakikati) anlamıyordunuz!"



Yaşar Nuri Öztürk
İlim ve iman verilenler ise şöyle dediler: "Yemin olsun, siz, Allah´ın Kitabı gereğince yeniden dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu, yeniden dirilme günüdür. Fakat siz daha önceden bilmiyordunuz."



Muhammed Esed
Fakat (hayattayken) kendilerini bilgi ve inanç ile donattıklarımız: "Siz, gerçekte, Allah´ın vahyettiğin(i doğru kabul etme)de geciktiniz (ve) Kıyamet Günü´ne kadar (beklediniz): işte bugün Kıyamet Günü´dür: ama siz bunu anlamamakta direndiniz!" diyeceklerdir.



Edip Yüksel
Kendilerine bilgi ve gerçeği onaylama şansı verilenler, "Siz ALLAH’ın yasasına göre, diriliş gününe kadar kaldınız. Bu, diriliş günüdür; fakat siz bilemediniz" diyeceklerdir.



Mustafa İslamoğlu
(Hayattayken) bilgi ve imanla donatılanlarsa: "Doğrusu siz, Allah’ın kitabı hususunda diriliş gününe kadar yerinizde sayıp direttiniz; işte artık diriliş günü de gelip çattı, fakat siz bunu bilmezden gelmiştiniz!" diyecekler.



Hakkı Yılmaz
Kendilerine bilgi ve iman verilen kimseler de diyecekler ki: “Andolsun ki Allah’ın yazısında, dirilme gününe kadar kaldınız. İşte bu, ölümden sonra dirilme günüdür. Fakat siz bunu bilmiyordunuz.”