KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     32 : 30   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
فَأَعْرِضْ feeǎ’riD sen yüz çevir
عَنْهُمْ ǎnhum onlardan
وَانْتَظِرْ venteZir ve bekle
إِنَّهُمْ innehum zaten onlar da
مُنْتَظِرُونَ munteZirūne beklemektedirler
 
Ayet Meali

Fe a’rıd anhum ventezır innehum muntezırûn(muntezırûne).



Elmalı Hamdi Yazır

Şimdi sen onlardan yüz çevir de gözet. Çünkü onlar da gözetmektedirler.



Diyanet
Artık sen onları bırak ve bekle. Zaten onlar da beklemektedirler.



Ahmed Hulusi
Artık onlardan yüz çevir ve bekle! Muhakkak ki onlar da bekliyorlar!



Yaşar Nuri Öztürk
Artık onlardan yüz çevir ve bekle! Zaten onlar da bekliyorlar.



Muhammed Esed
Artık onları kendi hallerine bırak ve onların beklediği gibi sen de (hakikatin ortaya çıkmasını) bekle.



Edip Yüksel
Öyleyse onlardan yüz çevir ve bekle; onlar da beklemektedirler.



Mustafa İslamoğlu
Şu halde boş ver onları da (kendi işine bak); madem onlar beklemeye razılar, sen (dünden) bekle!



Hakkı Yılmaz
Artık sen onlardan mesâfelen ve gözetle. Şüphesiz onlar gözetleyenlerdir.