KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     33 : 20   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
يَحْسَبُونَ yeHsebūne sanıyorlardı
الْأَحْزَابَ l-eHzābe orduların
لَمْ lem
يَذْهَبُوا yeƶhebū gitmediklerini
وَإِنْ ve in eğer
يَأْتِ ye’ti gelseler
الْأَحْزَابُ l-eHzābu ordular
يَوَدُّوا yeveddū arzu ederlerdi
لَوْ lev keşke
أَنَّهُمْ ennehum kendileri
بَادُونَ bādūne çölde bulunmayı
فِي arasında
الْأَعْرَابِ l-eǎ’rābi Araplar
يَسْأَلُونَ yes’elūne sorup öğrenmeyi
عَنْ ǎn --den
أَنْبَائِكُمْ enbāikum sizin haberleriniz-
وَلَوْ velev ve şayet
كَانُوا kānū bulunsalardı
فِيكُمْ fīkum içinizde
مَا
قَاتَلُوا ḳātelū dövüşmezlerdi
إِلَّا illā dışında
قَلِيلًا ḳalīlen pek azı
 
Ayet Meali

Yahsebûnel ahzâbe lem yezhebû, ve in ye’til ahzâbu yeveddû lev ennehum bâdûne fîl a’râbi yes’elûne an enbâikum, ve lev kânû fîkum mâ kâtelû illâ kalîlâ(kalîlen).



Elmalı Hamdi Yazır

Onlar ahzabı (düşman birliklerini) gitmedi sanıyorlardı. Eğer o birlikler bir daha gelecek olursa, çölde bedevi Araplar içinde yer alıp, sizin haberlerinizden (başınıza geleceklerden) sormayı isterler. Onlar içinizde kalacak olsalar da pek az harb ederler.



Diyanet
Bunlar, düşman birliklerinin bozulup gitmedikleri evhamı içindedirler. Müttefikler ordusu yine gelecek olsa, isterler ki, çölde göçebe Araplar içinde bulunsunlar da, sizin haberlerinizi (uzaktan) sorsunlar. Zaten içinizde bulunsalardı dahi pek savaşacak değillerdi.



Ahmed Hulusi
Ahzab`ın (savaşmak için gelen destek gruplarının) gitmediğini sanıyorlar... Eğer Ahzab (yeniden) gelse, bunlar arzu ederler ki, kendileri bedevîler içinde çölde kalıp, haberlerinizi almakla yetinsinler! Zaten aranızda olsalardı, pek az savaşırlardı.



Yaşar Nuri Öztürk
Düşman hiziplerin gitmediğini sanıyorlar. Düşman hizipler gelecek olsalar, bunlar isterler ki, bedevî araplar içinde bulunsunlar da sizinle ilgili haberleri sorsunlar. Şayet içinizde bulunsalardı, pek azı müstesna, savaşmayacaklardı.



Muhammed Esed
Onlar Müttefiklerin (gerçekten) çekilmediklerini zannediyorlardı; ve Müttefikler geri dönecek olsalar, bunlar, (bu iki yüzlüler,) çölde bedeviler arasında kalıp sizin hakkınızda (ey müminler, uzaktan) haber almayı tercih ederlerdi; aranızda bulunsalar bile, (sizin yanınızda) savaşır görünmekten başka bir şey yapmazlardı.



Edip Yüksel
Partilerin gitmediğini sanıyorlar. Partiler tekrar gelse kendilerinin çöldeki bedevi Araplar arasında olmayı ve sizin haberlerinizi uzaktan sormayı dilerlerdi. Aranızda olsalardı dahi pek az savaşırlardı.



Mustafa İslamoğlu
Onlar, müttefiklerin (gerçekte) ayrılmadığını sanıyorlar; ama eğer müttefikler dönüp gelecek olsalar, bu kez de onlar çölde bedeviler arasına karışıp haberlerinizi (uzaktan) almayı tercih edecek kadar (sıvışmayı) isterler; hoş, eğer aranızda bulunmuş olsalardı da, göstermelik bir iki hareket dışında asla savaşmayacaklardı.



Hakkı Yılmaz
Onlar, birleşik düşman birliklerini gitmedi sanıyorlardı. Eğer düşman birlikleri gelecek olursa, çölde bedevi Araplar içinde yer alıp sizin haberlerinizden sormayı isterler. Ve eğer onlar içinizde olsalardı ancak pek az savaşırlardı.