KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     36 : 67   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَلَوْ velev ve eğer
نَشَاءُ neşā'u dilesek
لَمَسَخْنَاهُمْ lemeseḣnāhum değiştirip dondururduk
عَلَىٰ ǎlā
مَكَانَتِهِمْ mekānetihim onları oldukları yerde
فَمَا femā artık
اسْتَطَاعُوا steTāǔ güçleri yetmez
مُضِيًّا muDiyyen ileri gitmeye
وَلَا ve lā ne de
يَرْجِعُونَ yerciǔne geri dönmeye
 
Ayet Meali

Ve lev neşâu le mesahnâhum alâ mekânetihim fe mâstetâû mudiyyen ve lâ yerciûn(yerciûne).



Elmalı Hamdi Yazır

Yine dileseydik oldukları yerde kılıklarını değiştirirdik de ne ileri gidebilirlerdi, ne de geri dönebilirlerdi.



Diyanet
Eğer dilesek oldukları yerde onların şekillerini değiştirirdik de ne ileriye gitmeye güçleri yeterdi ne de geri gelmeye!



Ahmed Hulusi
Dileseydik mekânları üzere onları mesh ederdik (bulundukları anlayış üzere onları sâbitlerdik) de artık ne ileri gitmeye güçleri yeterdi ve ne de eski hâllerine dönebilirlerdi.



Yaşar Nuri Öztürk
Dilesek, onları oldukları yerde hayvana çeviririz. O zaman ne ileri gitmeye güçleri yeter ne de geri dönebilirler.



Muhammed Esed
Eğer (doğru ile yanlış arasında seçim yapma özgürlüğünden yoksun olmalarını) dilemiş olsaydık, onları kesinlikle farklı bir tabiatta yaratırdık ve bulundukları yerde (kökleştirirdik ki) ne ileri gidebilsinler, ne de geri dönebilsinler.



Edip Yüksel
Dilesek onları oldukları yerde dondurur ne ileri gidebilir ne de geri dönebilirlerdi.



Mustafa İslamoğlu
Eğer (böyle olmalarını) dileseydik, mutlaka onları kendi konumlarına göre başka bir hale dönüştürürdük. O takdirde ne savuşturabilirler ne de geri dönebilirlerdi.



Hakkı Yılmaz
Ve eğer dileseydik, oldukları yerde kılıklarını değiştirirdik de ileri gitmeye ve geri dönüp gelmeye güç yetiremezlerdi.