KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     39 : 18   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
الَّذِينَ elleƶīne onlar ki
يَسْتَمِعُونَ yestemiǔne dinlerler
الْقَوْلَ l-ḳavle sözü
فَيَتَّبِعُونَ feyettebiǔne ve uyarlar
أَحْسَنَهُ eHsenehu onun en güzeline
أُولَٰئِكَ ulāike işte onlar
الَّذِينَ elleƶīne kimselerdir
هَدَاهُمُ hedāhumu doğru yola ilettikleri
اللَّهُ llahu Allah’ın
وَأُولَٰئِكَ ve ulāike ve işte
هُمْ hum onlar
أُولُو ūlū sahipleridir
الْأَلْبَابِ l-elbābi sağduyu
 
Ayet Meali

Ellezîne yestemiûnel kavle fe yettebiûne ahseneh(ahsenehu), ulâikellezîne hedâhumullâhu ve ulâike hum ulûl elbâb(elbâbi).



Elmalı Hamdi Yazır

O kullarımı ki, onlar sözü dinlerler, sonra da en güzeline uyarlar. İşte onlar, Allah´ın kendilerine hidayet verdiği kimselerdir. İşte temiz akıllılar da onlardır.



Diyanet
(17-18) Tâğut´a kulluk etmekten kaçınıp, Allah´a yönelenlere müjde vardır. (Ey Muhammed!) Dinleyip de sözün en güzeline uyan kullarımı müjdele. İşte Allah´ın doğru yola ilettiği kimseler onlardır. Gerçek akıl sahipleri de onlardır.



Ahmed Hulusi
Onlar (o kullarım) ki, Hak sözü işitip, onun en güzeline (en koruyucu olanına) tâbi olurlar... İşte onlar kendilerini Allâh`ın hakikate erdirdiği kimselerdir ve işte onlar derin düşünen akıl sahiplerinin ta kendileridirler!



Yaşar Nuri Öztürk
Onlar ki, sözü dinler de en güzeline uyarlar. İşte bunlardır, Allah´ın kılavuzladıkları; işte bunlardır, akıl ve gönül sahipleri.



Muhammed Esed
(şu) söylenen her sözü (dikkatle) dinleyen ve onların en güzeline uyan (kullarım)a: (çünkü) Allah´ın hidayetine mazhar olanlar onlardır ve onlar (gerçek) akıl iz´an sahipleridir!



Edip Yüksel
Onlar ki sözü (kavl) dinlerler ve en güzeline uyarlar. Onlar, ALLAH’ın yol gösterdiği kimselerdir. Onlar akıl sahipleridir.*



Mustafa İslamoğlu
O kullar ki, sözün tamamını dinlerler ve en güzeline uyarlar: İşte Allah’ın kendilerine doğru yolu gösterdiği kimseler bunlardır; ve işte onlar, akletme yetilerini kamil manada kullananlardır.



Hakkı Yılmaz
(17,18)Ve tağuta* kulluk etmekten kaçınan ve Allah’a yönelen kimseler, kendileri için müjde olanlardır. Haydi, müjdele, sözü dinleyip de en güzeline uyan kullarımı! İşte onlar, Allah’ın kendilerine doğru yol kılavuzu verdiği kimselerdir. Ve işte onlar, kavrama yeteneği/temiz akıl sahibi olanların ta kendileridir.