KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     39 : 74   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَقَالُوا ve ḳālū ve derler
الْحَمْدُ l-Hamdu hamdolsun
لِلَّهِ lillahi Allah’a
الَّذِي lleƶī o ki;
صَدَقَنَا Sadeḳanā bize yerine getirdi
وَعْدَهُ veǎ’dehu verdiği sözünü
وَأَوْرَثَنَا ve evraṧenā ve bizi varis kıldı
الْأَرْضَ l-erDe yurda
نَتَبَوَّأُ netebevveu oturacağımız
مِنَ mine (-ten)
الْجَنَّةِ l-cenneti cennet
حَيْثُ Hayṧu yerinde
نَشَاءُ neşā'u dilediğimiz
فَنِعْمَ feniǎ’me ne güzeldir
أَجْرُ ecru ücreti
الْعَامِلِينَ l-ǎāmilīne çalışanların
 
Ayet Meali

Ve kâlûl hamdu lillâhillezî sadakanâ va’dehu ve evresenel arda netebevveu minel cenneti haysu neşâ(neşâu), fe ni’me ecrul âmilîn(âmilîne).



Elmalı Hamdi Yazır

Onlar da: «Hamdolsun o Allah´a ki, bize vaadini doğru çıkardı ve bizi cennet arzına varis kıldı. Cennette istediğimiz yerde oturuyoruz» derler. Bak ne güzeldir mükafatı o iyi amel işleyenlerin!



Diyanet
Onlar: Bize verdiği sözde sadık olan ve bizi, dilediğimiz yerinde oturacağımız bu cennet yurduna vâris kılan Allah´a hamdolsun. İyi amelde bulunanların mükâfatı ne güzelmiş! derler.



Ahmed Hulusi
(Cennetlikler) dediler ki: "Hamd o Allâh`a ki, vaadini gerçekleştirdi ve bizi şu arza (ortama) vâris kıldı... Cennetten dilediğimiz makamda yaşıyoruz... (İmanın gereğini) uygulayanların karşılığı ne güzelmiş!"



Yaşar Nuri Öztürk
Onlar da şöyle derler: "Hamd olsun o Allah´a ki bize vaadini yerine getirdi, bizi yeryüzüne mirasçılar yaptı. İşte cennetten istediğimiz yerde konaklıyoruz. İş yapıp değer üretenlerin ödülü ne de güzelmiş!"



Muhammed Esed
Onlar da: "Bize verdiği sözü yerine getiren ve bu (esenlik) alanını yaptıklarımızın karşılığı olarak bize bağışlayan, böylece cennette dilediğimiz şekilde yerleşmemizi sağlayan Allah´a hamdolsun!" diyeceklerdir. Ve (Allah yolunda) çaba sarf edenlerin mükafatı ne yüce, ne üstün olacaktır.



Edip Yüksel
"Bize verdiği sözü gerçekleştiren, yeri bize miras bırakan ve bahçede dilediğimiz yerde oturmamızı sağlayan ALLAH’a övgüler olsun" derler. Çalışanların ücreti ne de güzelmiş!



Mustafa İslamoğlu
Onlar da şöyle mukabele edecekler: "Bize olan vaadini gerçekleştiren, bizi bu uçsuz bucaksız mekana varis kılan ve bizi cennette dilediğimiz yere yerleştirecek olan Allah’a hamd olsun!" İşte, çalışıp çabalayanların ödülü böylesine muhteşemdir.



Hakkı Yılmaz
Onlar da: “Tüm övgüler, bize vaadini doğru çıkaran ve bizi bu arza vâris yapan ve cennette bizi istediğimiz yerde konup göçürten o Allah’adır” dediler. –İşte, çalışanların ödülü ne güzeldir!–