KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     43 : 38   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
حَتَّىٰ Hattā nihayet
إِذَا iƶā zaman
جَاءَنَا cā'enā bize geldiği
قَالَ ḳāle der ki
يَا لَيْتَ yā leyte keşke olsaydı
بَيْنِي beynī benimle
وَبَيْنَكَ ve beyneke senin aranda
بُعْدَ buǎ’de kadar uzaklık
الْمَشْرِقَيْنِ l-meşriḳayni iki doğu
فَبِئْسَ febi’se meğer ne kötü
الْقَرِينُ l-ḳarīnu arkadaş(mışsın)
 
Ayet Meali

Hattâ izâ câenâ kâle yâ leyte beynî ve beyneke bu’del meşrikayni fe bi’sel karîn(karînu).



Elmalı Hamdi Yazır

Nihayet kıyamet günü bize gelince, arkadaşına: «Keşke seninle benim aramda doğu ile batı arasındaki kadar bir uzaklık olsaydı. Sen ne kötü arkadaşmışsın!» der.



Diyanet
O şeytan dostu kimse, en sonunda bize gelince arkadaşına: Keşke benimle senin aranda doğu ile batı arası kadar uzaklık olsaydı, ne kötü arkadaşmışsın! der.



Ahmed Hulusi
Nihayet bize geldiğinde: "Keşke benimle senin aranda iki doğunun uzaklığı (ulaşılmaz mesafe) olsaydı... Ne kötü bir arkadaşmışsın!" dedi.



Yaşar Nuri Öztürk
Sonunda bize geldiğinde, şeytan yoldaşına şöyle der: "Keşke aramızda iki doğu arası kadar uzaklık olsaydı. Ne kötü yoldaşmışsın sen!"



Muhammed Esed
Ama sonunda (bu şekilde günaha batmış olan) kişi, (Hesap Günü) önümüze geldiği zaman, (öteki kişiliğine,) "Keşke benimle senin aranda doğu ile batı kadar bir mesafe olsaydı!" diyecektir; şu öteki kişilik ne kadar da kötüymüş!



Edip Yüksel
Nihayet bize geldiğinde, "Keşke benimle senin aranda iki doğu arası kadar uzaklık olsaydı; sen ne kötü bir arkadaşmışsın sen!" der.



Mustafa İslamoğlu
En sonunda çıkıp huzurumuza geldiği zaman, (şeytani kişiliğine) der ki: "N’olaydı, keşke benimle senin aranda doğuyla batı kadar bir mesafe olaydı. Meğer (uydusu olduğum) yoldaş, ne kadar da berbatmış.



Hakkı Yılmaz
Sonunda Bize gelince: “Keşke seninle benim aramda doğu ile batı arasındaki kadar bir uzaklık olsaydı” der. –Öyleyse bu ne kötü bir akrandır/ yandaştır!–