KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     44 : 10   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
فَارْتَقِبْ ferteḳib o halde gözetle
يَوْمَ yevme günü
تَأْتِي te’tī getireceği
السَّمَاءُ s-semāu göğün
بِدُخَانٍ biduḣānin bir duman
مُبِينٍ mubīnin açık
 
Ayet Meali

Fertekib yevme te’tîs semâu bi duhânin mubîn(mubînin).



Elmalı Hamdi Yazır

(10-11) Ey Muhammed! Şimdi sen göğün, insanları bürüyecek açık bir duman getireceği günü gözetle! Bu acı bir azabdır.



Diyanet
(10-11) Şimdi sen, göğün, insanları bürüyecek açık bir duman çıkaracağı günü gözetle. Bu, elem verici bir azaptır.



Ahmed Hulusi
Semânın apaçık bir duhân (duman) olarak geleceği (insanî hakikatin fark edileceği) süreci gözetle!



Yaşar Nuri Öztürk
Artık sen göğün açıkça izlenen bir duman getireceği günü gözle.



Muhammed Esed
Öyleyse, gökyüzünde (Son Saat´in yaklaştığını) haber veren bir duman tabakasının belireceği Gün´ü bekle,



Edip Yüksel
Göğün apaçık bir dumanı getireceği günü gözetle.



Mustafa İslamoğlu
Şu halde, göğün (felaket) taşıyan bir dumanla kaplanacağı günü bekle!



Hakkı Yılmaz
(10,11)Şimdi sen, göğün, apaçık bir kıtlık getireceği günü gözetle. O kıtlık insanları sarıp sarmalar. Bu, elem verici bir azaptır.*