KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     44 : 14   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
ثُمَّ ṧumme sonra
تَوَلَّوْا tevellev yüz çevirdiler
عَنْهُ ǎnhu ondan
وَقَالُوا ve ḳālū ve dediler
مُعَلَّمٌ muǎllemun öğretilmiştir
مَجْنُونٌ mecnūnun cinlenmiştir
 
Ayet Meali

Summe tevellev anhu ve kâlû muallemun mecnûn(mecnûnun).



Elmalı Hamdi Yazır

Sonra onlar, o peygamberden yüz çevirdiler ve: «Bu öğretilmiş bir delidir.» dediler.



Diyanet
Sonra ondan yüz çevirdiler ve: Bu, öğretilmiş bir deli! dediler.



Ahmed Hulusi
Sonra Ondan yüz çevirdiler ve: "Öğretilmiş bir cinnîdir" dediler.



Yaşar Nuri Öztürk
Ama ondan yüz çevirdiler ve şöyle dediler: "Eğitilmiş bir mecnun!"



Muhammed Esed
ama yüz çevirip uzaklaşmışlar ve "O (başkalarınca) öğretilmiş biridir, bir delidir!" demişlerdi.



Edip Yüksel
Sonra ondan yüz çevirdiler ve "Öğrenim görmüş bir deli!" dediler.



Mustafa İslamoğlu
Sonra onlar yüz çevirmiş ve demişlerdi ki: "O (başkalarınca) doldurulmuş delinin teki."



Hakkı Yılmaz
(13,14)Nerede onlarda öğüt almak? Hâlbuki kendilerine açıklayıcı bir elçi gelmişti. Sonra ondan yüz çevirdiler ve “Öğretilmiş bir deli/ gizli güçlerce desteklenen biri!” dediler.