KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     5 : 59   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
قُلْ ḳul de ki
يَا أَهْلَ yā ehle ehli
الْكِتَابِ l-kitābi Kitap
هَلْ hel
تَنْقِمُونَ tenḳimūne hoşlanmıyorsunuz
مِنَّا minnā bizden
إِلَّا illā sadece
أَنْ en diye (mi?)
امَنَّا āmennā iman ediyoruz
بِاللَّهِ billahi Allah’a
وَمَا ve mā
أُنْزِلَ unzile ve indirilene
إِلَيْنَا ileynā bize
وَمَا ve mā ve şeye
أُنْزِلَ unzile indirilen
مِنْ min
قَبْلُ ḳablu bizden önce
وَأَنَّ ve enne oysa
أَكْثَرَكُمْ ekṧerakum sizin çoğunuz
فَاسِقُونَ fāsiḳūne yoldan çıkmıştır
 
Ayet Meali

Kul yâ ehlel kitâbi hel tenkımûne minnâ illâ en âmennâ billâhi ve mâ unzile ileynâ ve mâ unzile min kablu ve enne ekserekum fâsıkûn(fâsıkûne).



Elmalı Hamdi Yazır

De ki: «Ey kitap ehli! Sadece Allah´a, bize indirilene ve bizden önce indirilene inandığımız için mi bizden hoşlanmıyorsunuz? Oysa çoğunuz yoldan çıkmışlarsınız».



Diyanet
(Onlara) şöyle de: Ey kitap ehli! Yalnızca Allah´a, bize indirilene ve daha önce indirilene inandığımız için mi bizden hoşlanmıyorsunuz? Oysa çoğunuz yoldan çıkmış kimselersiniz.



Ahmed Hulusi
De ki: "Ey hakikat bilgisi verilmiş olanlar, yalnızca hakikatimiz olan Allâh`a, bize inzâl olunana ve daha önce inzâl olunana iman ettiğimiz için mi bizden hoşlanmıyorsunuz? Sizin ekseriyetiniz, yoldan çıkmışlardır!"



Yaşar Nuri Öztürk
De ki: "Ey Ehlikitap! Sadece şunun için bizden hoşlanmıyorsunuz: Allah´a, bize indirilene, daha önce indirilene inanmışız. Doğrusu şu ki, sizin çoğunuz yoldan sapmış olanlardır."



Muhammed Esed
De ki: "Ey geçmiş vahyin izleyicileri! (Yalnız) Allaha ve Allahın hem bize hem bizden öncekilere indirdiğine inandığımız için mi bizde kusur buluyorsunuz? (Yoksa bu, sadece) çoğunuzun sapkınlığından mı(dır)?"



Edip Yüksel
De: "Kitaplılar! ALLAH’ı, bize indirileni ve önceki indirilenleri onayladık diye mi yoldan çıkmış olan çoğunluğunuzla bize karşı nefret besliyorsunuz?"



Mustafa İslamoğlu
De ki: Ey önceki vahyin mensupları! Şimdi biz yalnızca Allah’a, bize ve bizden önce indirilen vahiylere iman ettik diye kusur mu işledik? Çoğunuzun yoldan çıktığı kesin bir gerçektir.



Hakkı Yılmaz
De ki: “Ey Kitap Ehli! Bizim, sadece Allah’a, bize indirilene ve daha önce indirilene inanmamız ve şüphesiz sizin çoğunuzun hak yoldan çıkmış kimse olması yüzünden mi bizden hoşlanmıyorsunuz?”