KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     51 : 27   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
فَقَرَّبَهُ fe ḳarrabehu onu yaklaştırdı
إِلَيْهِمْ ileyhim önlerine
قَالَ ḳāle dedi
أَلَا elā
تَأْكُلُونَ te’kulūne yemez misiniz?
 
Ayet Meali

Fe karrebehû ileyhim kâle e lâ te’kulûn(te’kulûne).



Elmalı Hamdi Yazır

Onu önlerine sürerek: «Yemez misiniz?» dedi.



Diyanet
Onların önüne koyup «Yemez misiniz?» demişti.



Ahmed Hulusi
Onu onlara yaklaştırıp: "Yemeyecek misiniz?" dedi.



Yaşar Nuri Öztürk
Danayı misafirlerin önüne sürdü. "Yemez misiniz?" dedi.



Muhammed Esed
ve "Yemez misiniz?" diye önlerine koymuştu.



Edip Yüksel
Onu onların önüne sürüp, "Yemez misiniz?" dedi.



Mustafa İslamoğlu
derhal önlerine sunarak "Buyurmaz mısınız?" demişti.



Hakkı Yılmaz
Sonra altını onlara yaklaştırdı: “Nasiplenmez misiniz?” dedi.