KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     54 : 6   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
فَتَوَلَّ fetevelle öyleyse sen de yüz çevir
عَنْهُمْ ǎnhum onlardan
يَوْمَ yevme gün
يَدْعُ yed’ǔ çağıracağı
الدَّاعِ d-dāǐ çağırıcının
إِلَىٰ ilā
شَيْءٍ şey'in bir şeye
نُكُرٍ nukurin görülmemiş tanınmamış
 
Ayet Meali

Fe tevelle anhum, yevme yed’ud dâi ilâ şey’in nukur(nukurin).



Elmalı Hamdi Yazır

Sen de onlardan yüz çevir ki, o gün çağırıcı, görülmedik müthiş bir şeye çağırır.



Diyanet
Çağıranın görülmemiş bir şeye çağırdığı gün, sen de onlardan yüz çevir.



Ahmed Hulusi
O hâlde onlardan yüz çevir! O çağırıcının çok dehşetli, korkunç olaya çağırdığı süreçte...



Yaşar Nuri Öztürk
O halde yüz çevir onlardan sen de; o çağırıcının alışılmadık/ürpertirci şeye çağırdığı günde,



Muhammed Esed
sen (yine) onlardan uzak dur. Çağrı Sesinin, (insanı) aklın tasavvur edemeyeceği bir şeye çağıracağı Gün,



Edip Yüksel
Onlara aldırma; çağırıcının, görülmemiş ve tanınmamış bir şeye çağıracağı gün,



Mustafa İslamoğlu
Artık sen de onlardan yüz çevir! Bir davetçinin, asla (kimsenin) tasavvur edemeyeceği o şeye çağıracağı gün,



Hakkı Yılmaz
(6-8)O hâlde onlardan geri dur. O günde Çağırıcı’nın, bilinmedik/ yadırganan bir şeye çağırdığı o günde gözleri düşkün düşkün, o davetçiye hızlıca koşarak kabirlerinden çıkarlar. Sanki onlar darmadağın çekirgeler gibidirler. O, kâfirler; Allah’ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddedenler, “Bu, zor bir gündür” derler.