KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     56 : 85   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَنَحْنُ ve neHnu ve biz
أَقْرَبُ eḳrabu daha yakınız
إِلَيْهِ ileyhi ona
مِنْكُمْ minkum sizden
وَلَٰكِنْ velākin fakat
لَا
تُبْصِرُونَ tubSirūne siz görmezsiniz
 
Ayet Meali

Ve nahnu akrebu ileyhi minkum ve lâkin lâ tubsirûn(tubsirûne).



Elmalı Hamdi Yazır

Biz ona sizden daha yakınız, fakat siz görmezsiniz.



Diyanet
(O anda) biz ona sizden daha yakınız, ama göremezsiniz.



Ahmed Hulusi
Biz ona sizden daha yakınızdır, fakat görmezsiniz.



Yaşar Nuri Öztürk
Biz ona sizden daha yakınız, ama siz görmezsiniz.



Muhammed Esed
ve (Bizi) görmediğiniz halde, Biz ona sizden daha yakınken:



Edip Yüksel
Biz ona (can çekişene) sizden daha yakınız; ancak siz göremezsiniz.



Mustafa İslamoğlu
Ve Biz ona sizden çok daha yakınızdır, fakat siz görmeyeceksiniz.



Hakkı Yılmaz
(83-85)Ancak can boğaza gelip dayandığı zaman, siz de o zaman, onun karşısında bekliyorsunuz, Biz ise ona sizden daha yakınız. Velâkin siz görmezsiniz.