KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     68 : 30   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
فَأَقْبَلَ feeḳbele dönüp başladılar
بَعْضُهُمْ beǎ’Duhum bir kısmı
عَلَىٰ ǎlā
بَعْضٍ beǎ’Din diğerini
يَتَلَاوَمُونَ yetelāvemūne kınamağa
 
Ayet Meali

Fe akbele ba’duhum alâ ba’dın yetelâvemûn(yetelâvemûne).



Elmalı Hamdi Yazır

Ardından suçu birbirlerine yüklemeye başladılar.



Diyanet
Ardından, kabahati birbirlerine yüklemeye başladılar.



Ahmed Hulusi
Ardından birbirlerine dönüp birbirlerini suçlamaya başladılar!



Yaşar Nuri Öztürk
Bunun üzerine birbirlerini kınamaya başladılar.



Muhammed Esed
ve sonra dönüp birbirlerini suçlamaya başladılar.



Edip Yüksel
Ve hemen birbirlerini suçlamaya başladılar.



Mustafa İslamoğlu
Ardından birbirlerine yönelerek, karşılıklı özeleştiri yaptılar.



Hakkı Yılmaz
(30-32)Sonra döndüler, birbirlerini kınıyorlardı: “Yazıklar olsun bizlere! Bizler gerçekten kendini firavun gibi gören azgınlarmışız, umarız ki Rabbimiz bize onun yerine daha hayırlısını verir; gerçekten biz bütün ümidimizi Rabbimize çeviriyoruz.”