KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     7 : 106   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
قَالَ ḳāle (Fir’avn) dedi
إِنْ in eğer
كُنْتَ kunte isen
جِئْتَ ci’te getirmiş
بِايَةٍ biāyetin bir ayet
فَأْتِ fe’ti getir bakalım
بِهَا bihā onu
إِنْ in şayet
كُنْتَ kunte isen
مِنَ mine -den
الصَّادِقِينَ S-Sādiḳīne doğru söyleyenler-
 
Ayet Meali

Kâle in kunte ci’te bi âyetin fe’ti bihâ in kunte mines sâdikîn(sâdikîne).



Elmalı Hamdi Yazır

Firavun: «Eğer bir mucize getirdiysen ve eğer doğru söyleyenlerden isen onu göster» dedi.



Diyanet
(Firavun) dedi ki: Eğer bir mucize getirdiysen ve gerçekten doğru söylüyorsan onu göster bakalım.



Ahmed Hulusi
(Firavun): "Eğer bir mucize ile geldinse, hadi getir mucizeni; eğer sözünde sadıksan!" dedi.



Yaşar Nuri Öztürk
Firavun dedi: "Bir mucize getirdinse, doğru sözlülerden isen onu ortaya çıkar."



Muhammed Esed
(Firavun): "Bir işaret, bir alamet getirdiysen, göster bakalım; tabi,doğru sözlü biriysen!" dedi.



Edip Yüksel
Dedi: "Bir ayet ile gelmişsen ve gerçekten doğru sözlüysen getir onu bakalım."



Mustafa İslamoğlu
(Firavun) dedi ki: "Madem ki bir mucizeyle geldin, o halde ortaya koy, tabi ki sözünün arkasında duruyorsan?"



Hakkı Yılmaz
Firavun, “Eğer bir alâmet/gösterge ile geldiysen, getir hemen onu, tabii eğer doğru kimselerden isen” dedi.