KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     7 : 131   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
فَإِذَا feiƶā zaman
جَاءَتْهُمُ cā'ethumu onlara geldiği
الْحَسَنَةُ l-Hasenetu bir iyilik
قَالُوا ḳālū derler
لَنَا lenā bizimdir
هَٰذِهِ hāƶihi bu
وَإِنْ ve in eğer
تُصِبْهُمْ tuSibhum kendilerine ulaşırsa
سَيِّئَةٌ seyyietun bir kötülük
يَطَّيَّرُوا yeTTayyerū uğursuz sayarlardı
بِمُوسَىٰ bimūsā Musa
وَمَنْ ve men kimseleri
مَعَهُ meǎhu ve beraberindeki
أَلَا elā iyi bilinki
إِنَّمَا innemā ancak
طَائِرُهُمْ Tāiruhum onların uğursuzluğu
عِنْدَ ǐnde katındadır
اللَّهِ llahi Allah
وَلَٰكِنَّ velākinne fakat
أَكْثَرَهُمْ ekṧerahum çokları
لَا
يَعْلَمُونَ yeǎ’lemūne bilmezler
 
Ayet Meali

Fe izâ câethumul hasenetu kâlû lenâ hâzih(hâzihî), ve in tusibhum seyyietun yettayyerû bi mûsâ ve men meah(meahu), e lâ innemâ tâiruhum indallahi ve lâkinne ekserehum lâ ya’lemûn(ya’lemûne).



Elmalı Hamdi Yazır

Fakat kendilerine iyilik geldiği zaman, işte bu bizim hakkımızdır, dediler, başlarına bir kötülük gelince de, işte bu Musa ile yanındakilerin uğursuzluğu yüzünden, dediler. İyi bilin ki, onların uğursuzluğu Allah katındandır. Lâkin çoğu bunu bilmezler.



Diyanet
Onlara bir iyilik (bolluk) gelince, «Bu bizim hakkımızdır» derler; eğer kendilerine bir fenalık gelirse Musa ve onunla beraber olanları uğursuz sayarlardı. Bilesiniz ki, onlara gelen uğursuzluk Allah katındandır, fakat onların çoğu bunu bilmezler.



Ahmed Hulusi
Onlara bir iyilik geldiğinde: "Bu bizim getirimizdir" dediler... Onlara bir kötülük geldiğinde de, Musa ve onunla beraber olanların uğursuzluğuna yordular... Dikkat edin, onların uğursuzluk kabul ettiği, ancak Allâh indîndedir... Fakat onların çoğunluğu bunu kavrayamaz!



Yaşar Nuri Öztürk
Onlara bir iyilik geldiğinde, "bu bizimdir" derlerdi. Kendilerine bir kötülük dokunduğunda ise Musa ve beraberindekilerin uğursuzluğuna yorarlardı. Gözünüzü açın! Onların uğursuzluk kuşu Allah katındadır. Fakat çokları bilmiyorlar.



Muhammed Esed
Fakat onlar, kendilerine ne zaman bir iyilik erişse "Bu (zaten) bizim hakkımızdı!" derler, ne zaman da başları dara düşse bunu Musa ve onun yandaşlarının uğursuzluğuna verirlerdi. Yoo! Şüphesiz, onların uğur(suzluk)ları Allah tarafından öngörülmüştür; ne var ki, çoğu (bunu) bilmez.



Edip Yüksel
Kendilerine bir iyilik geldiği zaman, "Bunu biz hak ettik" derler, kendilerine bir kötülük dokunduğu zaman ise Musa ve beraberindekileri uğursuzlukla suçlarlardı. Doğrusu, onların uğursuzluğu ALLAH tarafından kararlaştırılır. Ancak çokları bilmezler.



Mustafa İslamoğlu
Oysa ki onlar, kendilerine ne zaman bir iyilik ulaşsa "Bu (zaten) bizim hakkımızdı" derler; fakat ne zaman da bir kötülük dokunsa, Musa ve onunla birlikte olanların uğursuzluğuna yorarlardı. Yoo! Onların uğursuzluğa yordukları (şey) Allah katındandır; fakat onların çoğu bunun farkında değiller.



Hakkı Yılmaz
Sonra kendilerine iyilik geldiği zaman, “İşte bu bize aittir” dediler. Eğer kendilerine bir kötülük gelirse, Mûsâ ile yanındakilerin uğursuzluğu olarak kabul ederler. İyi bilin ki, onların uğursuzluğu Allah katındadır. Fakat onların çoğu bilmezler.