KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     70 : 6   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
إِنَّهُمْ innehum onlar
يَرَوْنَهُ yeravnehu onu görüyor(lar)
بَعِيدًا beǐyden uzak
 
Ayet Meali

İnnehum yerevnehu baîdâ(baîden).



Elmalı Hamdi Yazır

Çünkü onlar onu uzak görürler.



Diyanet
Doğrusu onlar, o azabı (ihtimalden) uzak görüyorlar.



Ahmed Hulusi
Muhakkak ki onlar onu (azap günü olan ölümü) uzak görüyorlar!



Yaşar Nuri Öztürk
Onlar onu çok uzak görüyorlar.



Muhammed Esed
Bak, insanlar o (hesaba) uzak bir şey olarak bakıyorlar,



Edip Yüksel
Onlar onu uzak görüyorlar.



Mustafa İslamoğlu
Çünkü onlar (Hesap Günü’nü) çok uzak bir ihtimal olarak görüyorlar;



Hakkı Yılmaz
(6,7)Şüphesiz Biz, olacak azabı çok yakın görürken, onlar onu çok uzak görüyorlar.