KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     80 : 38   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وُجُوهٌ vucūhun yüzler (var ki)
يَوْمَئِذٍ yevmeiƶin o gün
مُسْفِرَةٌ musfiratun parıl parıl
 
Ayet Meali

Vucûhun yevmeizin musfirah(musfiratun).



Elmalı Hamdi Yazır

Yüzler var ki, o gün parıl parıl,



Diyanet
(38-39) O gün bir takım yüzler parlak, güleç ve sevinçlidir.



Ahmed Hulusi
O süreçte yüzler (vardır) parıldar!



Yaşar Nuri Öztürk
Yüzler vardır o gün, pırıl pırıl,



Muhammed Esed
Bazı yüzler o Gün mutlulukla parıldayacak,



Edip Yüksel
O gün bazı yüzler var ki aydınlık;



Mustafa İslamoğlu
Bazı yüzler vardır: o gün ışıl ışıl, ağardıkça ağaracak;



Hakkı Yılmaz
(38,39)Yüzler vardır o gün, pırıl pırıl; gülen, müjdeleyen.