KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     9 : 97   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
الْأَعْرَابُ El-eǎ’rābu bedevi Araplar
أَشَدُّ eşeddu daha yamandır
كُفْرًا kufran küfürde
وَنِفَاقًا ve nifāḳan ve iki yüzlülükte
وَأَجْدَرُ ve ecderu ve daha müsaittirler
أَلَّا ellā
يَعْلَمُوا yeǎ’lemū tanımamaya
حُدُودَ Hudūde sınırlarını
مَا şeylerin
أَنْزَلَ enzele indirdiği
اللَّهُ llahu Allah’ın
عَلَىٰ ǎlā
رَسُولِهِ rasūlihi Elçisine
وَاللَّهُ vallahu ve Allah
عَلِيمٌ ǎlīmun bilendir
حَكِيمٌ Hakīmun hüküm ve hikmet sahibidir
 
Ayet Meali

El a´râbu eşeddu kufren ve nifâkan ve ecderu ellâ ya´lemû hudûdemâ enzelallâhu alâ resûlih(resûlihî), vallâhu alîmun hakîm(hakîmun).



Elmalı Hamdi Yazır

Bedeviler inkâr ve münafıklık bakımından daha beterdirler. Bununla beraber Allah´ın, Resulüne indirdiği (hükümlerin) sınırlarını bilmemeye daha yatkındırlar. Allah alîmdir, hakîmdir,



Diyanet
Bedevîler, kâfirlik ve münafıklık bakımından hem daha beter, hem de Allah´ın Resûlüne indirdiği kanunları tanımamaya daha yatkındır. Allah çok iyi bilendir, hikmet sahibidir.



Ahmed Hulusi
Bedevîler, küfür ve nifak itibarıyla daha şiddetlidirler... Allâh`ın, Rasûlü`ne inzâl ettiğinin inceliklerini anlamamaya daha yatkındırlar... Allâh Aliym`dir, Hakiym`dir.



Yaşar Nuri Öztürk
Çöl Arapları; küfür, parçalanma/ikiyüzlülük yönünden daha şiddetli; Allah´ın resulüne indirdiği şeylerin sınırlarını tanımamaya daha yatkındırlar. Allah Alîm´dir, Hakîm´dir.



Muhammed Esed
Bedeviler (arasındaki ikiyüzlüler) hakkı tanımaktan kaçınma tavırlarında ve ikiyüzlü davranışlarında (yerleşik insanlardan) daha ısrarlıdırlar; ve Allahın, Elçisine indirdiği öğretinin sınırlarını görmezden gelmek, (başkalarına göre) onlardan daha çok beklenen bir haldir. (Allah böyle diyorsa, bu böyledir) çünkü Allah her hükmünde ince, derin bir gerçeğe işaret eden mutlak ve sınırsız bilgi sahibidir.



Edip Yüksel
Araplar inkârcılıkta ve ikiyüzlülükte en aşırıdırlar. ALLAH’ın elçisine indirdiğini tanımamaya da en yakındırlar. ALLAH Bilendir, Bilgedir.*



Mustafa İslamoğlu
Bedevi Araplar, inkar ve ikiyüzlülük açısından (kentsoylulardan) daha katıdırlar; ve Allah’ın, Elçisine indirdiği hayat tarzının sınırlarını tanıyıp kavramamaya daha yatkındırlar: Allah bu (gerçeği) de çok iyi bilendir, (ama) hikmetle iş görendir.



Hakkı Yılmaz
Bedevi Araplar, Allah’ın ilâhlığına ve rabliğine inanmama ve münâfıklık bakımından daha çetin; Allah’ın, Elçisi’ne indirdiklerinin sınırlarını bilmemeye/ öğrenmemeye daha yatkındırlar. Allah da, en iyi bilen, en iyi ilke koyandır.