KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     4 : 103   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
فَإِذَا feiƶā zaman
قَضَيْتُمُ ḳaDeytumu bitirdiğiniz
الصَّلَاةَ S-Salāte namazı
فَاذْكُرُوا feƶkurū anın
اللَّهَ llahe Allah’ı
قِيَامًا ḳiyāmen ayakta
وَقُعُودًا ve ḳuǔden ve oturarak
وَعَلَىٰ ve ǎlā ve üzerinde (uzanarak)
جُنُوبِكُمْ cunūbikum yanlarınız
فَإِذَا feiƶā zaman
اطْمَأْنَنْتُمْ Tme’nentum güvene kavuştuğunuz
فَأَقِيمُوا feeḳīmū (tam) kılın
الصَّلَاةَ S-Salāte namazı
إِنَّ inne şüphesiz
الصَّلَاةَ S-Salāte namaz
كَانَتْ kānet
عَلَى ǎlā üzerine
الْمُؤْمِنِينَ l-mu'minīne mü’minler
كِتَابًا kitāben farz kılınmıştır
مَوْقُوتًا mevḳūten vakitli olarak
 
Ayet Meali

Fe izâ kadaytumus salâte fezkurûllâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cunûbikum, fe izatma’nentum fe ekîmus salât(salâte), innes salâte kânet alel mu’minîne kitâben mevkûtâ(mevkûten).



Elmalı Hamdi Yazır

O korkulu zamanda namazı kıldınız mı gerek ayakta, gerek otururken ve gerek yanlarınız üzerinde hep Allah´ı zikredin. Korkudan kurtulduğunuzda namazı tam erkanı ile kılın. Çünkü namaz müminlere belirli vakitlerde yazılı bir farzdır.



Diyanet
Namazı bitirince de ayakta, otururken ve yanınız üzerinde yatarken (daima) Allah´ı anın. Huzura kavuşunca da namazı dosdoğru kılın; çünkü namaz müminler üzerine vakitleri belli bir farzdır.



Ahmed Hulusi
(Endişeli ortamda) salâtın edâsından sonra, ayakta veya otururken ya da yanlarınız üzere uzanmışken (sürekli) Allâh`ı zikredin. Zikrettiğinizle doyuma ulaştığınızda salâtı ikame edin (yaşayın - yönelişin tam hakkını verin, zikirle girmiş olduğunuz hissediş ile). Kesinlikle salâtın, belli vakitlerde yaşanması, iman edenlere yazılmıştır.



Yaşar Nuri Öztürk
Korku halindeki namazı tamamlayınca, artık Allah´ı ayakta, oturarak, yan yatmışken anın. Sükûnet bulduğunuzda, namazı tam bir biçimde yerine getirin. Namaz, müminler üzerine vakti belirlenmiş bir farz olmuştur.



Muhammed Esed
Namazınızı bitirdiğinizde Allahı anın ayakta iken, otururken ve uzanmış halde ve yeniden güvenliğinizi sağladığınızda namazlarınızı (eksiksiz) eda edin. Namaz, bütün müminler için (günün) belli zamanları ile kayıtlı kutsal bir yükümlülüktür.



Edip Yüksel
Namazı bitirdiğiniz zaman ayakta, oturarak ve uzanarak ALLAH’ı anın. Güvene kavuştuğunuzda namazı gözetiniz. Namaz, gerçeği onaylayanlar üzerine belirli vakitlerde farz kılınmıştır.*



Mustafa İslamoğlu
Namazınızı eda ettiğinizde, ayaktayken, otururken ve uzanmış bir haldeyken Allah’ı anın ve güvenlik içindeyken namazlarınızı (eksiksiz) kılın; çünkü namaz bütün mü’minler için belirli zamanlarda kayıtlı bir vecibedir.



Hakkı Yılmaz
Sonra eğitim-öğretimi tamamlayınca, artık Allah’ı ayakta, oturarak, yan yatmışken anın. Sükûnet bulduğunuzda/ güvene erdiğinizde, salâtı ikame edin [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluşturun, ayakta tutun]. Hiç şüphesiz salât [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma görevi], eskiden beri mü’minler üzerine vakti belirlenmiş bir yazgıdır.