KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     12 : 21   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَقَالَ ve ḳāle ve dedi ki
الَّذِي lleƶī kimse
اشْتَرَاهُ şterāhu onu satın alan
مِنْ min
مِصْرَ miSra Mısır’lı
لِامْرَأَتِهِ liAmraetihi karısına
أَكْرِمِي ekrimī ona kıymet ver
مَثْوَاهُ meṧvāhu iyi bak
عَسَىٰ ǎsā belki
أَنْ en
يَنْفَعَنَا yenfeǎnā bize yararı dokunur
أَوْ ev ya da
نَتَّخِذَهُ netteḣiƶehu onu ediniriz
وَلَدًا veleden evlad
وَكَذَٰلِكَ ve keƶālike ve böylece
مَكَّنَّا mekkennā bir imkan verdik
لِيُوسُفَ līūsufe Yusuf’a
فِي
الْأَرْضِ l-erDi o yerde
وَلِنُعَلِّمَهُ velinuǎllimehu ve ona öğrettik
مِنْ min
تَأْوِيلِ te’vīli yorumunu
الْأَحَادِيثِ l-eHādīṧi düşlerin
وَاللَّهُ vallahu ve Allah
غَالِبٌ ğālibun galip olandır
عَلَىٰ ǎlā
أَمْرِهِ emrihi işinde
وَلَٰكِنَّ velākinne ama
أَكْثَرَ ekṧera çoğu
النَّاسِ n-nāsi insanların
لَا
يَعْلَمُونَ yeǎ’lemūne bilmezler
 
Ayet Meali

Ve kâlellezîşterâhu min mısra limre’etihî ekrimî mesvâhu asâ en yenfeanâ ev nettehizehu veledâ(veleden), ve kezâlike mekkennâ li yûsufe fîl ardı ve li nuallimehu min te’vîlil ehâdîs(ehâdîsi), vallâhu gâlibun alâ emrihî ve lâkinne ekseren nâsi lâ ya’lemun(ya’lemune).



Elmalı Hamdi Yazır

Onu satın alan Mısırlı, eşine dedi ki: «Buna güzel bak. Bize faydalı olabilir, ya da evlat ediniriz.» Yusuf´u böylece oraya yerleştirdik. Ona rüyaların tabirini de öğrettik. Allah emrinde galiptir. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler.



Diyanet
Mısır´da onu satın alan adam, karısına dedi ki: «Ona değer ver ve güzel bak! Umulur ki bize faydası olur. Veya onu evlât ediniriz.» İşte böylece (Mısır´da adaletle hükmetmesi) ve kendisine (rüyadaki) olayların yorumunu öğretmemiz için Yusuf´u o yere yerleştirdik. Allah, emrini yerine getirmeye kadirdir. Fakat insanların çoğu (bunu) bilmezler.



Ahmed Hulusi
Onu satın alan Mısırlı, karısına dedi ki: "Ona iyi bak... Umarım bize faydası olur, belki de Onu evlat ediniriz"... Böylece Yusuf`u oraya yerleştirdik ki, bu arada yaşamdaki olayların hakikatini OKUmasını talim edelim... Allâh hükmü yerine gelir! Fakat insanların çoğunluğu bunun farkında değildir!



Yaşar Nuri Öztürk
Onu satın alan Mısırlı, karısına şöyle dedi: "Ona iyi bak, kendisine güzel bir yer hazırla. Bize yararı dokunabilir. Belki de evlat ediniriz onu." İşte bu şekilde biz Yûsuf´a yeryüzünde imkân verip o toprağa yerleştirdik ki, ona olayların/haberlerin yorumunu öğretelim. Allah, kendi emrine Gâlib´dir/kendi emrine hükmeder. Ama insanların çokları bilmiyorlar.



Muhammed Esed
Ve o´nu satın alan Mısırlı adam, karısına: "Ona iyi bak;" dedi, "belki bize yararı olur; kaldı ki, evlatlık da edinebiliriz o´nu". Böylece, Yusuf´a o ülkede iyi bir yer sağladık; (bunu yaptık)ki, o´na olayların iç yüzüne, gerçek anlamına dair bir kavrayış öğretelim. İşte, Allah edip eylediği işlerde böyle galiptir; ne var ki, insanların çoğu bunu bilmez.



Edip Yüksel
Onu Mısır’da satın alan kişi, karısına, "Ona iyi bak, olur ki bize yararı dokunur, ya da onu evlat ediniriz" dedi. Böylece Yusuf’u o yerde yerleştirip ona rüyaların yorumunu öğretiyorduk. ALLAH işini sonuçlandırandır; fakat halkın çoğu bunu bilmez.



Mustafa İslamoğlu
Ve onu satın alan Mısırlı adam karısına dedi ki: "Ona iyi bak! Bakarsın bize yararı dokunur; ya da onu evlat edinebiliriz." İşte böylece Yusuf için o ülkede sağlam bir zemin hazırladık. Yine (bu şekilde) ona olayların doğru yorumunu öğrettik. Zira Allah murad ettiği işi başarıyla sonuçlandırandır; ve fakat insanların çoğu bunu kavrayamaz.



Hakkı Yılmaz
Ve o’nu satın alan Mısırlı kişi, karısına: “Bunun yerini şerefli tut. Bize yararlı olabilir ya da o’nu evlat ediniriz” dedi. Ve Biz, Yûsuf’u böylece yeryüzünde yerleştirdik … ve kendisine olayların/ sözlerin ilk anlamlarının ne olduğuna dair bilgileri öğretelim diye… Ve Allah, emrinde galiptir. Fakat insanların çoğu bilmezler.