KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     28 : 16   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
قَالَ ḳāle dedi
رَبِّ rabbi Rabbim
إِنِّي innī gerçekten ben
ظَلَمْتُ Zalemtu zulmettim
نَفْسِي nefsī nefsime
فَاغْفِرْ feğfir bağışla
لِي beni
فَغَفَرَ feğafera (Allah) bağışladı
لَهُ lehu onu
إِنَّهُ innehu çünkü O
هُوَ huve O
الْغَفُورُ l-ğafūru çok bağışlayandır
الرَّحِيمُ r-raHīmu çok esirgeyendir
 
Ayet Meali

Kâle rabbi innî zalemtu nefsî fâgfirlî fe gafera leh(lehu), innehu huvel gafûrur rahîm(rahîmu).



Elmalı Hamdi Yazır

Musa, «Rabbim! Doğrusu kendimi ziyana uğrattım. Beni bağışla!» dedi; Allah da, onu bağışladı. Çünkü, çok bağışlayıcı, çok merhamet edici olan ancak O´dur.



Diyanet
Musa: Rabbim! Doğrusu kendime zulmettim (başıma iş açtım). Beni bağışla dedi, Allah da onu bağışladı. Çünkü, çok bağışlayıcı, çok esirgeyici olan ancak O´dur.



Ahmed Hulusi
"Rabbim! Doğrusu ben nefsime (hakikatime) zulmettim (kendimi beden dünyasına ait kabullenmekle), beni mağfiret et!" dedi (Musa)... (Rabbi de) Onu mağfiret etti. Kesinlikle "HÛ" Ğafûr`dur, Rahıym`dir.



Yaşar Nuri Öztürk
"Rabbim, öz benliğime zulmettim, beni affet" diye yakardı da Allah onu affetti. Gafûr O´dur, Rahîm O´dur.



Muhammed Esed
(Ve) "Ey Rabbim!" diye dua etti, "Ben kendime yazık ettim! Beni bağışla." Ve (Allah) da o´nu bağışladı. Çünkü O çok acıyıp esirgeyen gerçek bağışlayıcıdır.



Edip Yüksel
"Rabbim" dedi, "Ben kendime haksızlık ettim, beni bağışla." O da onu bağışladı. Çünkü O Bağışlayandır, Rahimdir.



Mustafa İslamoğlu
(Ardından) "Rabbim!" dedi, "Ben kendime kötülük ettim! Ne olur beni affet!" Bunun üzerine Allah onu affetti: çünkü O, evet O’dur mutlak bağış sahibi, sonsuz merhametin kaynağı da O’dur.



Hakkı Yılmaz
Mûsâ, “Rabbim! Şüphesiz kendime haksızlık ettim. Artık beni bağışla!” dedi de Allah o’nu bağışladı. Şüphesiz O, çok bağışlayıcının, çok merhamet edicinin ta kendisidir.