KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     12 : 67   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَقَالَ ve ḳāle ve dedi ki
يَا بَنِيَّ yā beniyye oğullarım
لَا
تَدْخُلُوا tedḣulū girmeyin
مِنْ min
بَابٍ bābin kapıdan
وَاحِدٍ vāHidin bir
وَادْخُلُوا vedḣulū (fakat) girin
مِنْ min
أَبْوَابٍ ebvābin kapılardan
مُتَفَرِّقَةٍ muteferriḳatin ayrı ayrı
وَمَا ve mā ve
أُغْنِي uğnī savamam
عَنْكُمْ ǎnkum sizden
مِنَ mine
اللَّهِ llahi Allah’tan gelecek
مِنْ min hiçbir
شَيْءٍ şey'in şeyi
إِنِ ini yoktur
الْحُكْمُ l-Hukmu (hiçbir) Hüküm
إِلَّا illā dışında
لِلَّهِ lillahi Allah’ın
عَلَيْهِ ǎleyhi O’na
تَوَكَّلْتُ tevekkeltu tevekkül ettim
وَعَلَيْهِ ve ǎleyhi ve O’na
فَلْيَتَوَكَّلِ felyetevekkeli tevekkül etsinler
الْمُتَوَكِّلُونَ l-mutevekkilūne tevekkül edenler
 
Ayet Meali

Ve kâle yâ beniyye lâ tedhulû min bâbin vâhidin vedhulû min ebvâbin muteferrikah(muteferrikatin), ve mâ ugnî ankum minallâhi min şey(şey’in) inil hukmu illâ lillâh(lillâhi), aleyhi tevekkeltu ve aleyhi fel yetevekkelil mutevekkilûn(mutevekkilûne).



Elmalı Hamdi Yazır

Ve dedi ki: «Ey yavrularım! (şehre) hepiniz bir kapıdan girmeyin de ayrı ayrı kapılardan girin. Gerçi ben ne yapsam, Allah´ın takdirini sizden engelleyemem. Hüküm yalnızca Allah´ındır. Onun için bütün tevekkül edenler O´na tevekkül etmelidirler.»



Diyanet
Sonra şöyle dedi: Oğullarım! (Şehre) hepiniz bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah´tan (gelecek) hiçbir şeyi sizden savamam. Hüküm Allah´tan başkasının değildir. (Onun için) ben yalnız O´na dayandım. Tevekkül edenler yalnız O´na dayansınlar.



Ahmed Hulusi
Ve dedi ki: "Ey oğullarım... Tek bir kapıdan girmeyin... Ayrı ayrı kapılardan girin... (Gerçi) Allâh`tan (gelecek) hiçbir şeyi sizden savamam... Hüküm ancak Allâh`ındır... O`na tevekkül (hakikatimdeki El Vekiyl ismi özelliğinin gereğini yerine getireceğine iman) ettim ve O`na yöneliyorum... Tevekkül edenler O`na tevekkül etsin."



Yaşar Nuri Öztürk
Yakub şunu da söyledi: "Oğullarım, birtek kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Gerçi ben, Allah´ın takdir ettiği birşeyi sizden savamam, hüküm yalnız Allah´ındır. Yalnız O´na dayandım ben, yalnız O´na güvenip dayansın tevekkül sahipleri."



Muhammed Esed
Ve "Oğullarım!" diye ekledi, "(Şehre) hepiniz tek bir kapıdan girmeyin; her biriniz ayrı ayrı kapılardan girin. Bununla beraber (eğer başınıza yine de bir hal gelirse, bilin ki) Allah´a karşı sizin için elimden bir şey gelmez: çünkü hüküm yalnızca Allah´a aittir. Ben O´na güven duyuyorum. Ve (O´nun varlığına) inananlar da yalnız O´na güvensinler!"



Edip Yüksel
Dedi ki: "Yavrularım, bir tek kapıdan girmeyin; farklı kapılardan girin. Ne var ki, ALLAH’ın önceden belirlediği şeyden sizi kurtaramam. Hüküm ALLAH’ındır ancak. Ben O’na güvendim. Güvenenler O’na güvenmeli."



Mustafa İslamoğlu
Ve ekledi: "Yavrularım! (Şehre) tek bir kapıdan girmeyin, farklı farklı kapılardan girin! Ben Allah’tan gelecek hiçbir şeyi sizden savamam; (zira) nihai karar yalnızca Allah’a aittir: O’na güvenim tamdır; sağlam bir dayanak arayan kimseler de O’na güvenip dayansınlar!"



Hakkı Yılmaz
Ve dedi ki: “Ey yavrularım! Bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ben, Allah’tan hiçbir şeyi sizden gideremem. Hüküm yalnızca Allah’ındır. Ben, sadece O’na sonucu bıraktım. Artık sonucu bırakanlar da sadece O’na sonucu bırakmalıdırlar.”