KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     20 : 88   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
فَأَخْرَجَ feeḣrace sonra ortaya çıkardı
لَهُمْ lehum onlara
عِجْلًا ǐclen bir buzağı
جَسَدًا ceseden heykeli
لَهُ lehu onun
خُوَارٌ ḣuvārun böğürmesi olan
فَقَالُوا fe ḳālū dediler ki
هَٰذَا hāƶā bu
إِلَٰهُكُمْ ilāhukum sizin tanrınız
وَإِلَٰهُ ve ilāhu ve tanrısıdır
مُوسَىٰ mūsā Musa’nın
فَنَسِيَ fenesiye fakat o unuttu
 
Ayet Meali

Fe ahrece lehum ıclen ceseden lehu huvârun fe kâlû hâzâ ilâhukum ve ilâhu mûsâ fe nesiy(nesiye).



Elmalı Hamdi Yazır

Nihayet Sâmirî onlara böğüren bir buzağı heykeli ortaya çıkardı. Bunun üzerine Sâmirî ve adamları: «İşte sizin de, Musa´nın da ilâhı budur, ama o unuttu» dediler.



Diyanet
Bu adam, onlar için, böğürebilen bir buzağı heykeli icat etti. Bunun üzerine: İşte, dediler, bu, sizin de, Musa´nın da tanrısıdır. Fakat onu unuttu.



Ahmed Hulusi
(Samirî) onlar için böğürebilen bir buzağı heykeli oluşturdu... Bunun üzerine dediler ki: "İşte bu hem sizin tanrınız ve hem de Musa`nın tanrısıdır; fakat Musa unuttu!"



Yaşar Nuri Öztürk
Sâmirî onlar için, böğürmesi olan bir buzağı heykeli çıkardı. Dediler ki: "Bu, hem sizin hem de Mûsa´nın tanrısıdır. Ama Mûsa unuttu."



Muhammed Esed
Fakat sonra, (onların Musa´ya anlattıklarına göre, Samiri) onlara (erimiş altından), böğüren bir buzağı heykeli yapıp çıkardı; ve bunun üzerine onlar da (birbirlerine:) "İşte sizin tanrınız da, Musa´nın tanrısı da budur; ne var ki, o (geçmişini) unuttu!" dediler.



Edip Yüksel
Onlar için, böğüren bir buzağı heykeli çıkardı. "İşte sizin ve Musa’nın tanrısı budur, fakat o (Musa) unuttu" dediler.



Mustafa İslamoğlu
Derken o onların önüne, böğürme sesi çıkaran bir inek yavrusu heykeli çıkarttı. Daha sonra da (birbirlerine) "İşte sizin de ilahınız Musa’nın ilahı buydu; fakat o unuttu!" dediler.



Hakkı Yılmaz
Samirî onlara bir aldatan, tuzağa düşüren cesedi/altını* çıkardı da İsrâîloğulları: “İşte bu, sizin ilâhınızdır ve de Mûsâ’nın ilâhıdır. Ama Mûsâ onu terk ediverdi” dediler. –