KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     21 : 49   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
الَّذِينَ elleƶīne onlar
يَخْشَوْنَ yeḣşevne korkarlar
رَبَّهُمْ rabbehum Rablerinden
بِالْغَيْبِ bil-ğaybi görmeden
وَهُمْ ve hum ve onlar
مِنَ mine -nden
السَّاعَةِ s-sāǎti (Duruşma) saati-
مُشْفِقُونَ muşfiḳūne titrerler
 
Ayet Meali

Ellezîne yahşevne rabbehum bil gaybi ve hum mines sâati muşfikûn(muşfikûne).



Elmalı Hamdi Yazır

Onlar görmedikleri halde Rablerinden korkarlar, kıyamet saatinden de titrerler.



Diyanet
(O takvâ sahipleri ki) onlar, görmedikleri halde Rablerine candan saygı gösterirler. Yine onlar, kıyametten korkan kimselerdir.



Ahmed Hulusi
Onlar ki gaybları olarak Rablerinden haşyet ederler... Onlar o Saat`ten de titrerler.



Yaşar Nuri Öztürk
O korunanlar ki, hiç görmeden Rablerinden korkarlar. Kıyamet saatinden de ürperirler onlar.



Muhammed Esed
o (bilinçli, duyarlı) kimseler ki, algı ve tasavvurlarının ötesinde olsa da, Rablerinden korkar ve Son Saat´in kaygısıyla titrerler.



Edip Yüksel
Onlar ki kimse kendilerini görmezken bile Rab’lerini sayarlar ve o anın dehşetini duyarlar.



Mustafa İslamoğlu
onlar ki, idrak sınırını aşan bir hakikat olsa da Rablerinden korkarlar; yine onlar (görürcesine inandıkları) Son Saat’ten dolayı titrerler.



Hakkı Yılmaz
(48,49)Ve andolsun ki Mûsâ ve Hârûn’a Furkân’ı ve görülmeyen, duyulmayan, sezilmeyen ıssız yerde Rablerine saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürperti duyan, kıyâmetin kopmasından içleri titreyen, Allah’ın koruması altına girmiş kişiler için bir ışığı ve öğüdü verdik.