KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     21 : 81   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَلِسُلَيْمَانَ velisuleymāne ve Süleyman’a
الرِّيحَ r-rīHa fırtınayı
عَاصِفَةً ǎāSifeten şiddetli
تَجْرِي tecrī akıp giderdi
بِأَمْرِهِ biemrihi onun emriyle
إِلَى ilā
الْأَرْضِ l-erDi yere
الَّتِي lletī
بَارَكْنَا bāraknā bereketlendirdiğimiz
فِيهَا fīhā içini
وَكُنَّا ve kunnā ve biz
بِكُلِّ bikulli her
شَيْءٍ şey'in şeyi
عَالِمِينَ ǎālimīne biliriz
 
Ayet Meali

Ve li suleymâner rîha âsıfeten tecrî bi emrihî ilel ardılletî bâreknâ fîhâ ve kunnâ bi kulli şey’in âlimîn(âlimîne).



Elmalı Hamdi Yazır

Bereketli kıldığımız yere doğru, Süleyman´ın emriyle yürüyen şiddetli rüzgarı, onun buyruğuna verdik. Biz her şeyi biliyorduk.



Diyanet
Süleyman´ın emrine de kasırga (gibi esen) rüzgârı verdik; onun emriyle içinde bereketler yarattığımız yere doğru eserdi. Biz herşeyi biliriz.



Ahmed Hulusi
Süleyman`a da fırtınayı boyun eğdirdik... Onun (Süleyman`ın) hükmüyle, içinde bereketler oluşturduğumuz bölgeye doğru eserdi! Biz, her şeyde bilen biziz.



Yaşar Nuri Öztürk
Ve Süleyman´a kasırgayı boyun eğdirdik. İçini bereketlerle doldurduğumuz toprağa doğru onun emriyle akıp giderdi. Her şeyi bilenleriz biz.



Muhammed Esed
Kutlu ülkeye doğru o´nun buyruğuyla esip gitsin diye o zorlu rüzgarı Süleyman´ın buyruğuna (Biz verdik); çünkü her şeyin aslını bilen Biziz.



Edip Yüksel
Süleyman’a da, bereketli kıldığımız topraklara doğru esen boranın kumandasını verdik. Biz her şeyi iyi biliriz.



Mustafa İslamoğlu
Kendisini bereketli kıldığımız ülkeye doğru esip O’nun emriyle (çalışan gemileri) yüzdürsün diye şiddetli rüzgarları Süleyman’a (amade kıldık): zira Biziz her şeyin (yasasına) vakıf olan.



Hakkı Yılmaz
Ve Süleymân’a, içinde bolluklar oluşturduğumuz toprağa doğru o’nun emriyle akıp giden kasırga hâlindeki rüzgârı boyun eğdirdik. Ve Biz her şeyi bilenleriz.