KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     22 : 42   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَإِنْ ve in ve eğer
يُكَذِّبُوكَ yukeƶƶibūke seni yalanlıyorlarsa
فَقَدْ feḳad gerçekten
كَذَّبَتْ keƶƶebet yalanlamıştı
قَبْلَهُمْ ḳablehum bunlardan önce
قَوْمُ ḳavmu kavmi de
نُوحٍ nūHin Nuh
وَعَادٌ ve ǎādun ve ’Ad
وَثَمُودُ ve ṧemūdu ve Semud
 
Ayet Meali

Ve in yukezzibûke fe kad kezzebet kablehum kavmu nûhın ve âdun ve semûd(semûdun).



Elmalı Hamdi Yazır

(Ey Muhammed!) Eğer seni (müşrikler) yalanlıyorlarsa bil ki onlardan önce Nûh kavmi, Âd ve Semûd (kavimleri de kendi peygamberlerini) yalancı saydılar.



Diyanet
(42-44) (Resûlüm!) Eğer onlar (inkârcılar) seni yalanlıyorlarsa, (şunu bil ki) onlardan önce Nuh´un kavmi, Âd, Semûd, İbrahim´in kavmi, Lût´un kavmi ve Medyen halkı da (peygamberlerini) yalanladılar. Musa da yalanlanmıştı. İşte ben o kâfirlere süre tanıdım, sonra onları yakaladım. Nasıl oldu benim onları reddim (cezalandırmam)!



Ahmed Hulusi
Eğer seni yalanlıyorlar ise; (bil ki) onlardan önce Nuh`un halkı, Ad ve Semud da yalanlamıştı.



Yaşar Nuri Öztürk
Eğer seni yalanlıyorlarsa bilesin ki, senden önce Nûh kavmi de Âd da, Semûd da yalanladı.



Muhammed Esed
İmdi, o (hakkı inkara şartlanmış olan) kimseler seni yalanlıyorlarsa, (ey Muhammed, unutma ki,) onlardan çok önce, Nuh toplumu, ´Ad ve Semud toplumu da (kendilerine gönderilen elçileri) yalanlamışlardı;



Edip Yüksel
Seni yalanlarlarsa, onlardan önce Nuh, Ad ve Semud halkları da yalanlamışlardı.



Mustafa İslamoğlu
İmdi, eğer seni yalanlıyorlarsa, unutma ki onlardan çok daha önce Nuh, Ad ve Semud kavmi de (kendi peygamberlerini) yalanlamışlardı.



Hakkı Yılmaz
(42-44)Ve eğer onlar, seni yalanlıyorlarsa bil ki onlardan önce Nûh’un toplumu, Âd, Semûd, İbrâhîm’in toplumu, Lût’un toplumu, Medyen ashâbı da yalanlamışlardı. Mûsâ da yalanlandı da Ben, kâfirlere; Allah’ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden o kimselere bir süre verdim. Sonra da onları yakalayıverdim. Peki, Beni tanımamak nasılmış!