KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     25 : 4   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
وَقَالَ ve ḳāle ve dedi ki
الَّذِينَ elleƶīne kimseler
كَفَرُوا keferū inkar eden(ler)
إِنْ in değildir
هَٰذَا hāƶā bu
إِلَّا illā başka bir şey
إِفْكٌ ifkun yalandan
افْتَرَاهُ fterāhu onu uydurdu
وَأَعَانَهُ ve eǎānehu ve yardım etti
عَلَيْهِ ǎleyhi kendisine
قَوْمٌ ḳavmun bir topluluk
اخَرُونَ āḣarūne başka
فَقَدْ feḳad böylece
جَاءُوا cā'ū vardılar
ظُلْمًا Zulmen kesin bir haksızlığa
وَزُورًا ve zūran ve iftiraya
 
Ayet Meali

Ve kâlellezîne keferû in hâzâ illâ ifkunifterâhu ve eânehu aleyhi kavmun âharûn(âharûne), fe kad câû zulmen ve zûrâ(zûran).



Elmalı Hamdi Yazır

İnkâr edenler: «Bu Kur´ân Muhammed´in uydurmasıdır, ona başka bir topluluk yardım etmiştir» diyerek haksız ve asılsız bir söz uydurdular.



Diyanet
İnkâr edenler: Bu (Kur´an), olsa olsa onun (Muhammed´in) uydurduğu bir yalandır. Başka bir zümre de bu hususta kendisine yardım etmiştir, dediler. Böylece onlar hiç şüphesiz haksızlığa ve iftiraya başvurmuşlardır.



Ahmed Hulusi
Hakikat bilgisini inkâr edenler dediler ki: "Bu (Kur`ân) ancak O`nun uydurduğu bir yalandır. Başka bir kavim de (Yahudiler) bu konuda O`na yardım etmiştir"... Gerçek ki, büyük haksızlık ve yalancı şahitlik suçu işlediler.



Yaşar Nuri Öztürk
Küfre batanlar dediler ki: "Bu, onun uydurduğu bir düzmeceden başka şey değildir. Ve bu düzmecede ona, başka bir topluluk da yardım etmiştir." Yemin olsun ki, bunu söyleyenler bir zulüm, günah ve iftira sergilemişlerdir.



Muhammed Esed
Üstelik, hakkı inkara şartlanmış olanlar: "Bu (Kuran) doğruyu çarpıtıp yalanı ve sahteyi ortaya çıkaran başka bir topluluğun yardımıyla o´nun (kendisinden) uydurduğu bir yalandan başka bir şey değildir" deyip duruyorlar.



Edip Yüksel
İnkar edenler, "Bu, başkalarının yardımıyla onun uydurduğu bir yalandan başka bir şey değildir" diyerek haksız ve asılsız bir tez ortaya koydular.



Mustafa İslamoğlu
Bir de inkarda ısrar eden o kimseler; "Bu onun uydurduğu bir yalandan başkası değildir; üstelik bu konuda başka bir topluluk da ona yardım etmiştir" dediler. İşte ileri sürdükleri bu iddiayla, hem haksızlık etmiş, hem de gerçeği çarpıtmış oldular.



Hakkı Yılmaz
Ve kâfirler; Allah’ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş olan kimseler, “Bu Kur’ân, o’nun/ Muhammed’in uydurduğu yalandan başka bir şey değildir. Ona başka bir topluluk da bunun için yardım etmiştir” dediler. Böylece onlar kesinlikle haksızlık ettiler ve asılsız bir iddia getirdiler.