KUR'AN HARİTASI

 ANASAYFA  KUR'AN  KÖKLER  ETİMOLOJİ  İLETİŞİM 


      
 
 

     27 : 22   

 Ayete Git

*** Açıklamalar için lütfen tıklayınız!
Kelime satırı sonundaki Arapça Kök harflere tıklayarak ilgili köke, kökün tespit edilebilmiş anlam yelpazesine ve o kökten türemiş tüm Kur'an kelimelerine ulaşabilirsiniz.


Türkçe okunuşlarda...
' : kesik ses
ā : uzun "a" sesi verir.
ū : uzun "u" sesi verir.
ǎ : Üstünlü Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "a" sesi verir.
ǐ : Esreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "i" sesi verir.
ǔ : Ötreli Ayn harfi. Boğazın ortası hafif sıkılarak çıkarılır. Kalın "u" sesi verir.
: Hı harfi. Boğazın biraz evvelinden hırıltılarak çıkarılır. Kalın, hırıltılı "ha" sesi verir.
: Se harfi. Dilin ucuna üst dişler hafif bastırılarak okunur. İnce ve peltek "se" sesi verir.
H : Ha harfi. Boğazın tam ortası sıkılarak çıkarılır. Kalın "ha" sesi verir.
S : Sad harfi. Dilin ucu ön alt dişlerin yarısına bastırılarak çıkar. Kalın "sa" sesi verir.
: Kaf harfi. Dilin sonunu damağa vurarak çıkarılır. Kalın "ka" sesi verir.
ƶ : Zal harfi. Dil ucuna üst dişler hafif bastırılarak çıkarılır. İnce ve peltek "ze" sesi verir.
T : Tı harfi. Dilin ucu üst dişlerin etlerine yakın yerden çıkar. Kalın "ta" sesi verir.
Z : Zı Harfi. Dil ucuna üst dişler hafifçe bastırarak okunur. Kalın "za" sesi verir.
D : Dad harfi. Dilin yan tarafını üst azı dişlere vurarak çıkarılır. Kalın "da" sesi verir.
Arapça OkunuşTürkçe OkunuşKelime MealiKökü
فَمَكَثَ femekeṧe geldi
غَيْرَ ğayra
بَعِيدٍ beǐydin çok geçmeden
فَقَالَ fe ḳāle ve dedi
أَحَطْتُ eHaTtu ben gördüm
بِمَا bimā bir şey
لَمْ lem
تُحِطْ tuHiT senin görmediğin
بِهِ bihi onda
وَجِئْتُكَ ve ci’tuke ve sana getirdim
مِنْ min -dan
سَبَإٍ sebein Seba-
بِنَبَإٍ binebein bir haber
يَقِينٍ yeḳīnin gerçek
 
Ayet Meali

Fe mekese gayre baîdin fe kâle ehattu bi mâ lem tuhıt bihî ve ci’tuke min sebein bi nebein yakîn(yakînin).



Elmalı Hamdi Yazır

Çok geçmeden (Hüdhüd) gelip: «Ben, dedi, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe´den sana çok doğru (ve önemli) bir haber getirdim.



Diyanet
Çok geçmeden (Hüdhüd) gelip: Ben, dedi, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe´den sana çok doğru (ve önemli) bir haber getirdim.



Ahmed Hulusi
Çok geçmeden (Hüdhüd) geldi ve dedi ki: "Senin bilgin dışındaki bir şeyi gördüm ve sana Saba`dan kesin bir haber ile geldim."



Yaşar Nuri Öztürk
Az sonra Hüdhüd gelip şöyle dedi: "Senin fark edemeyeceğin bir şeyi fark ettim ve sana Sabâ´dan parlak bir haber getirdim."



Muhammed Esed
Fakat hüthüt çok sürmeden çıkageldi ve: "Ben senin henüz bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe hakkında doğru bir haber getirdim" dedi.



Edip Yüksel
Çok geçmeden (hüdhüd) geldi ve, "Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim" dedi, "Sana Sebe’den önemli bir haber getirdim."



Mustafa İslamoğlu
Derken beklemesi çok sürmedi, (Hüdhüd) çıkageldi ve dedi ki: "Ben senin henüz bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe’den doğru ve kesin bir haber getirdim.



Hakkı Yılmaz
(22-26)Derken, çok beklemeden Hüdhüd geldi de, “Ben, senin bilmediğin bir şeyi öğrendim. Sebe’den* sana çok doğru ve önemli bir haber getirdim. Şüphesiz ki, Sebelilere hükümdarlık eden, kendisine her şeyden verilmiş ve çok büyük bir tahta sahip olan bir kadın buldum. Onu ve toplumunu, Allah’ın astlarından güneşe boyun eğip teslimiyet gösterirler/taparlar buldum. Şeytan da göklerde ve yerde gizleneni açığa çıkaran, gizlediğinizi ve açıkladığınızı bilen Allah’a boyun eğip teslimiyet göstermesinler/kulluk etmesinler diye kendilerine yaptıklarını süslü göstermiş de onları doğru yoldan alıkoymuş. Bunun için de onlar kılavuzlanan doğru yolu bulamıyorlar. –Allah, Kendisinden başka ilâh diye bir şey olmayandır, büyük arşın sahibidir–” dedi.